| Buraya bahane bulmaya gelmedim çünkü yaptıklarım için bir bahanem yok. | Open Subtitles | , لست هنا لتقديم اعذار لأنه لا يوجد عذر لما فعلته |
| yaptıklarım için üzgünüm, ama şimdi yaptığım şey için daha da üzgünüm. | Open Subtitles | انا اسفة جداً لما فعلته ، وانا اسفة أكثر لما افعله الان |
| Sana Susan için yaptıkların için teşekkür edebilir miyim? | Open Subtitles | اتسمح لي بالتعبير عن امتناني لما فعلته مع سوزان؟ |
| yaptığın şey için minnettarım ama müşterilerle çıkmamız yasak. | Open Subtitles | أنا شاكرة للغاية لما فعلته لكن ليس مسموح لنا أن نخرج مع الزبائن |
| Senin için üzülmemi sağlamaya çalışma. yaptığın şey yüzünden hapiste olmalısın. | Open Subtitles | لاتحاول أن تجعلني آشعر بالأسى تجاهك يجب أن تكون في السجن لما فعلته |
| yaptıklarım için sorgulanacağımı biliyorum ... ve cevap verebilirim. | Open Subtitles | وأعرف أننى سأحصل على الإجابة لما فعلته وأعتقد أننى أستطيع |
| Çünkü değiştim -bu yüzden- yaptıklarım için kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | لاني قد تغيرت .. هذا هو السبب واشعر بالسوء لما فعلته |
| yaptıklarım için özür dilemek istedim olduğum kişi için. | Open Subtitles | لقد حاولت الإعتذار لما فعلته سابقا لما أنا عليه |
| yaptıklarım için. | Open Subtitles | فقط أردت أن أقول لك أنني متأسفه لما فعلته |
| Sanırım sana üzgün olduğumu söyleme vakti sana yaptıklarım için. | Open Subtitles | أعتقد أنه يتوجب علي الإعتذار إليك لما فعلته بك |
| yaptıkların için doğru düzgün bir teşekkür etmeliyim, sanırım. | Open Subtitles | أظن أن علي شكرك بطريقة مناسبة لما فعلته لي. |
| Çekin yaptıkların için en derin sadakatimi ve takdirimi yansıttığını göreceksin. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا يعكس مدي إخلاصي وعرفاني لما فعلته لي |
| Geçen yıl yaptığım şey için beni hala cezalandırıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعاقبينني لما فعلته في العام الماضي |
| Ve açıkçası, sana yaptığım şey için, sanırım kendimi bir parça cezalandırmak istedim. | Open Subtitles | وبصراحة اريد ان اعاقب نفسي قليلا لما فعلته بك |
| Bu yaptığın şey için cehenneme gideceksin. | Open Subtitles | سوف تذهب إلى الجحيم لما فعلته أنت تعرف هذا |
| Hale'e yaptığın şey yüzünden seni ortadan ikiye ayırmak istesem de, ölülerden oluşan bir orduyla ve çok kötü bir adamla uğraşmakla meşgulum. | Open Subtitles | بقدر انني لا اقدر ان انتظر كي امزقك لما فعلته بـ هيل انا مشغولة بإنتفاضة جيش من الاموات والاشرار الحقيقين |
| Ancak bana yaptıklarından dolayı değil aileme yaptıkları için. | Open Subtitles | لكن ليس بسبب ما فعلته بي. بل لما فعلته بعائلتي. |
| Bu aileye yaptıkların yüzünden ana olan nefretimi söylemeye geldim. | Open Subtitles | أتيت هنا لأخبرك لأي درجة أنا أكرهك لما فعلته بهذه العائلة |
| Depodan da sana Yaptıklarım yüzünden nefret ediyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تكرهين المستودع لما فعلته بكِ |
| Sana ve Olivia'ya yaptıklarımdan dolayı Tanrı'dan beni af etmesini diledim. | Open Subtitles | و أسأل الله أن يغفر لى لما فعلته لك و لأوليفيا |
| Değiştiğini sanmak istiyorsun, böylece daha önce yaptıklarını tekrar yapabilesin. | Open Subtitles | تريد أن تعتقد ذلك إذن عد لما فعلته من قبل |
| Benim şerit ledime ne yaptığına bir bak. | Open Subtitles | ألقي نظرة لما فعلته لمؤشّر الرياضة خاصّتي |
| İlk başta bir neden olduğunu sanıyordum... ama şimdi Yaptığım için üzgünüm. | Open Subtitles | على كل , و رغم الأسابا أنا آسفة لما فعلته و أنا أعرف الكفاية الآن |
| yaptıklarınız için sağ olun ırzıma geçen o hayvanları geberttiniz. | Open Subtitles | شكراً لما فعلته من أجلي، لأنك قتلت الأوغاد الذين اغتصبوني. |
| Vinnie, sanırım Nancy için yaptıklarından dolayı sana teşekkür etmeliyim. | Open Subtitles | أعتقد انه عليّ أن أشكرك لما فعلته لنانسي |
| Şöyle ki annem hakkında çok fazla varsayımda bulundum ona yaptığım şey yüzünden. intikam istediği ayrıntısı dahil. | Open Subtitles | حسناً ، لقد افترضت الكثير من الأمور بشأن أمي بما فيهم حقيقة كونها تود الإنتقام مني لما فعلته بها |