| Bu denli yetenekli bir adaya birkaç dakikanı ayırabilirsin bence. | Open Subtitles | أعتقد أنك يمكن أن تجد بضع دقائق لمرشح من هذا العيار |
| Portland'ın yapması gereken bazı zor seçimler var, ve bunun için bu seçimleri yapabilecek güçlü bir adaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | علي بورتلاند اخذ بعض القرارات الحازمة انها بحاجة لمرشح قوي لصنع هذه القرارات |
| Ama bıkkın seçmenler, çok fanatik partizanlıkların üstesinden geldiler ve oyların yaklaşık üçte ikisini bağımsız bir adaya verdiler, bu da mevcut şartların üstesinden gelmeye yeterliydi. | TED | لكن الناخبين الذين طفح بهم الكيل انتصروا وبسرعة كبيرة على التحزّب، وأعطوا ثلثي الأصوات تقريبًا لمرشح مستقل، أي ما يكفي لمباشرة أعماله بحرية. |
| Sayın Yargıç, ...üçüncü parti adayının oyları % 3.2 de kalmış. | Open Subtitles | سيدتي القاضية نسبة التصويت لمرشح الحزب الثالث لا تتجاوز 3,2 بالمئة |
| Yıllardır bir başkan adayının bu kadar sevdiğini görmemiştik. | Open Subtitles | لم نرى تجاوب الناس بالتصويت بهذا الكم الهائل لمرشح رئاسي منذ سنوات عديدة |
| İyi bir gösteri yapabilecek bir adaya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج لمرشح ألذي سيقدم عرضا رائعا |
| Seçmenler diğer bir adaya oy vermek konusunda cesaretlendiriliyorlar. | Open Subtitles | الناخبون يعتزمون لإبداء الدعم لمرشح آخر |
| Bağışlar da daha iyi olan adaya gider. | Open Subtitles | التبرعات تذهب لمرشح أفضل |
| (T.Not: Fil, Cumhuriyetçilerin sembolüdür) (Gülüşmeler) CQ: Yani bakın - (Alkışlar) Bakın, sinir bozucu ve bazen duygusal kısımları aşmanın çaba gerektirdiğini biliyoruz, Kadın Yürüyüşü gibi konuları tartışmak veya arkadaşınızın tahammül edemediğiniz bir adaya oy vermesi gibi. | TED | (ضحك) لذا، انظروا (تصفيق) لذا، انظروا، نحن نعلم أن الأمر يتطلب الجهد لتخطي الأجزاء الصعبة والمحبطة وأحيانا العاطفية عند إجراء مناقشات حول قضايا مثل مسيرة المرأة أو سبب تصويت صديقك لمرشح لا تطيقه. |