| İnsanları öldürmek için para bulunabiliyorsa insanlara yardım etmek için de para bulunabilirdi. | Open Subtitles | إذا يمكنك أن تجد مال لقتل الناس يمكنك أن تجد مال لمساعدة الناس |
| Bence insanlara yardım etmek için bulunuyoruz. | Open Subtitles | أعتقد أننا وضعنا على هذه الأرض لمساعدة الناس. |
| İnsanlara yardım etmek için. | Open Subtitles | فعلت هذا لمساعدة الناس, ولكي لا تنفجر رأسي |
| Buraya insanlara yardım etmeye geldim. | Open Subtitles | هي بنقل الأسلحة ليس عليك نقل الأسلحة لمساعدة الناس |
| Güçlerimi insanlara yardım için kullanmaya başladıktan sonra... şu takım elbiseli iki birader çıkageldi. | Open Subtitles | بعد أن بدأتُ أستخدم قدراتي لمساعدة الناس هذان الأخوان اللذان يرتدان حُلّتين ظهرا |
| Fakat insanlara yardım etmenin yeni bir yolunu buldum ve bu bana kendimi canlı hissettiriyor. | Open Subtitles | ولكنى إكتشفت طريقه جديده تماماً لمساعدة الناس طريقه تجعلنى أشعر أننى حيه جدا |
| Bütün önemli olan bu yeteneğini insanlara yardım etmek için kullanman. | Open Subtitles | كل ما يهم هو أن استخدام هديتك لمساعدة الناس. |
| Ama bunu olumlu yönde kullanıp insanlara yardım etmek için... elimden geleni yaptım. | Open Subtitles | لكنني حاولت أفضل ما عندي لإستخدامها بطرق إيجابية لمساعدة الناس |
| Ama her şeyi insanlara yardım etmek için yaptığını düşünüyordum. | Open Subtitles | لكنني ظننت أن كل ما تفعل هو لمساعدة الناس |
| Bak, Christy güçlerini artık insanlara yardım etmek için kullanabilirsin. | Open Subtitles | انتبهي كريستي أنتِ تستطيعين استخدام قوتكِ لمساعدة الناس الآن. |
| Kanserli insanlara yardım etmek için olabilir mi? | Open Subtitles | لمساعدة الناس المصابة بالسرطان ؟ مهما يكن |
| Bianca az önce Tanrı'nın onu insanlara yardım etmek için yarattığını söyledi. | Open Subtitles | بيانكا قالت لهذا السبب ربنا صنعها , لمساعدة الناس |
| Babam sorumluluk sahibi olmamız gerektiğini, Tanrı'nın bize bahşettiğini, insanlara yardım etmek için kullanmamızı söylerdi. | Open Subtitles | كما تعلمون , والدنا قال أنه لدينا مسئولية لاستخدام ما اعطاه لنا الرب لمساعدة الناس |
| Süpermen'in insanlara yardım etmek için yeniden dışarıya çıktığını duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعت ان سوبر مان ظهر مجددا لمساعدة الناس |
| Bize ateş eden insanlara yardım etmek için köprü inşa etmeye çalışıyorduk. | Open Subtitles | حاولنا بناء جسوراً هنالك لمساعدة الناس الذين كانوا يطلقون النار علينا |
| Jen gönüllü olunca ben başka insanlara yardım etmek için bir şey yapmadığımı fark ettim. | Open Subtitles | اننى لا افعل اى شيىء لمساعدة الناس ألم تعرفى هذا ؟ |
| Savaştan sağ çıkarsam ne olacağı fark etmez ama insanlara yardım etmeye adanmış bir iş istiyorum. | Open Subtitles | ،إذا نجوت من الحرب فلا يهم ما يكون لكني أرغب بعمل مُكرس لمساعدة الناس |
| Bencil mi? Ben hayatımın her gününü insanlara yardım etmeye adadım. | Open Subtitles | انانية انا كرست حياتي لمساعدة الناس كل يوم |
| Her zaman Scorpion'un insanlara yardım için var olduğunu söylersin. | Open Subtitles | كنتِ دائما تقولين أن العقرب قائِم لمساعدة الناس. |
| Bunu güçlerim olmadan insanlara yardım etmenin en iyi yolu olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | خمّنت أنها أفضل طريقة لي لمساعدة الناس من دون قواي. |
| İnsanlara yardım etme fırsatını kaçırıyor olabilirim. | Open Subtitles | أقصد , أنني قد أكون أفوت فرصة لمساعدة الناس |
| Buradan söylüyorum insanlara yardımcı olmak istiyorum ama bunu tek başıma yapamam. | Open Subtitles | أنني أفعل كل ما أستطيع لمساعدة الناس لكني عاجز عن المساعدة لوحدي |