| Siz, temel sürücü sınıfı teorik test, buzlu yol uygulaması, gece sürüşü ve uzun yol uygulaması almalısınız. | Open Subtitles | تحتاج إلى درجة القيادة الأساسية، اختبار النظري والممارسة الطريق الجليدية، القيادة ليلا والممارسة لمسافات طويلة. |
| Sen de uzun yol şoförü olmak istersen en fazla altı ay dayanabilirim. | Open Subtitles | بأن الأبن يسير على نهج أبيه أوتعلم ؟ إن كنت تريد سائق شاحنة لمسافات طويلة |
| Uzun mesafeli koşuya başlayana kadar bir sorunu yokmuş. | Open Subtitles | كانت بخير حتّى بدأت بالركض لمسافات طويلة |
| CA: Ama o zaman Hyperloop'un bir tünelde oldukça uzun mesafeler aldığını hayal edebiliyorsun. | TED | لكنك تستطيع أن تتخيّل هايبرلوب داخل نفق يسير لمسافات طويلة جدًا. |
| Babamla bazen günlerce yürüyüşe çıkardık. | Open Subtitles | أبى وأنا كنا نقوم بالمشى لمسافات طويلة لأيام فى هذا الوقت |
| Mevcut Şehirlerarası telefon hizmetimden memnunum. | Open Subtitles | انا سعيدة بخدمات الهاتف لمسافات طويلة |
| Kuşkusuz kardeşleri uzun mesafeleri koşabiliyor ve avlanabiliyordu... ...muhtemelen de bunu yaparken terliyorlardı. | TED | وبالتأكيد أشقائه قادرين على الجري لمسافات طويلة يطاردون الصيد، وربما يتصببون عرقا كما فعلوا ذلك. |
| uzun mesafe koşusu sadece sağlığım için iyi değildi. Düşünmeme ve büyük hayaller kurmama yardımcı oluyordu. | TED | الجري لمسافات طويلة لم يكن فقط جيد لصحتي بل أيضاً ساعدني على التأمل و الحلم بأشياء كبيرة. |
| 2009'daki bir rapora göre uzun yol kamyon şoförlüğü yapan seri katiller son 30 yılda 500'e yakın cinayet işlediler. | Open Subtitles | في تقرير عام 2009 كان يشتبه أن القتلة المتسلسلين العاملين كسائقي شاحنات لمسافات طويلة مسؤولون عن 500 جريمة قتل على مدى الثلاثة عقود الماضية |
| Uzun mesafeli kamyon ve ticari uçaklarla ilgili salınımlara bakarsanız bunlar yüzde beşe kadar çıkmakta. | TED | إذا نظرت إلى الانبعاثات المرتبطة بنقل الشاحانات لمسافات طويلة والنقل الجويّ التجاريّ، فإنهما يضيفان 50% تقريبًا. |
| Ve Gabby'nin biyolojik babası Doug şu an yolda olan Uzun mesafeli bir kamyoncu. | Open Subtitles | و " دوغ ", والد " غابى " البيولوجى هو سائق شاحنة لمسافات طويلة و هو على الطريق |
| Nereden Uzun mesafeli görüşme yapabilirim? | Open Subtitles | أين يمكنني إجراء مكالمة لمسافات طويلة ؟ |
| Dahası, uzun mesafeler boyunca dik yürüyebilirler. | TED | وأيضا، يمكنهم أن يمشوا بطريقة مستقيمة لمسافات طويلة. |
| Çocukların, sığır ve mandalarla kirlenmemiş otlak arazisi bulmak için uzun mesafeler yürüdüğünü söylüyor. | TED | يقول أن الأطفال يمشون الآن لمسافات طويلة بالماشية والجاموس ليجدوا مرعًا غير ملوث. |
| Ayıların favori bir ağacı var ve bunlara ulaşmak için uzun mesafeler kat ederler. | Open Subtitles | الدببة لديهم مايفضلونه وسوف يسافرون لمسافات طويلة لزيارتهم. |
| Evet, yürüyüşe çıkacaktık fakat annem kutuları içeri taşımam için beni çağırdı. | Open Subtitles | كنا ستعمل تذهب المشي لمسافات طويلة ولكن أمي جعلني تأتي داخل لوضع بعض صناديق بعيدا. |
| Aborjin halkı 500 kilometreyi aşan uzun mesafeleri kat edebilir. | Open Subtitles | ؟ بإمكان السكان الأصليين السفر لمسافات طويلة ، أكثر من 300 ميل |
| Lokal arama mı yoksa uzun mesafe mi? Harika. | Open Subtitles | هل هذا المحلية أو مكالمة لمسافات طويلة ؟ |