"لمستي" - Translation from Arabic to Turkish

• dokundun
• dokunuşum
• dokunursan
• dokunurken
• dokundunuz
• Yeteneğimi
• dokunuşumun
• dokunuşlarımı

"Seninle birlikte ameliyat odasına girmek için sabırsızlanıyorum. O zaman kalbine dokunabileceğim. Çünkü sen benimkine çok derinden dokundun."
لا أستطيع أن أنتظر لأكون في غرفة العمليات معكِ لألمس قلبكِ " " لأنكي لمستي قلبي بعمق

- Gabrielle, Martin'in penisine dokundun mu?
غابرييل, هل لمستي قضيب مارتين؟

Carrion benim sihirli dokunuşum olmadan çalışmaz bu da demek oluyor ki beni buradan ya sen çıkarırsın ya da onlar çıkarır.
كارين لـاـ يمكن أن يعمل دون لمستي السحرية. وهذا يعني إمـا أن تُخرجني من هنا، أو يفعلوا هم.

Carrion benim sihirli dokunuşum olmadan çalışamaz.
كارين، لا يُمكن أن يعمل بدون لمستي السحرية.

Evladıma bir daha dokunursan kolunu kırarım.
اذا لمستي طفلتي مرة اخرى وسوف اكسر ذراعك اللعين

Eğer saçlarının teline dokunursan seni pişman ederim.
أذا لمستي شعره من شعر رأسهم سوف أجعلك نادمة علي هذا

Parmağıma dokunurken?
عندما لمستي أصبع قدمي؟

Polisler gelmeden önce kocanızın cesedine dokundunuz mu?
هل لمستي جسد زوجك قبل وصول الشرطة؟

Aktif olmamam Yeteneğimi kaybettiğim anlamına gelmez, bebeğim.
لكن هذا لا يعني أنني فقدت لمستي ، يا عزيزي

Benim dahi dokunuşumun ve cesaretimin hiç yeterli olmadığının farkına varıyorum.
أنا أدرك بأن لمستي عبقرية وشجاتي تأتي قليلاَ ومتأخراَ

Ve onları iyileştirmek için sihirli dokunuşlarımı uygularım.
واستخدم لمستي الساحرة لأشفيهم.

Vücudumun her noktasına dokundun.
أنتِ لمستي كُل جزء في جسدي

Demin kafama mı dokundun?
هل لمستي رأسي للتو؟

O anda Tanrı'ya dokundun.
لمستي الرب بهذه اللحظة

Ellerimle dizlerini ayırmaya kalktım ama dokunuşum acemiceydi.
لذا، أبعدتُ ركبتيها عن بعضهما بيداي، لكن لمستي كانت غير بارعة.

Sonra dokunuşum seni benim eserim olan o soruna bağlayacak.
اثنين، لمستي ستربطك مع اضطراب محدد من انشائي

Fakat dokunuşum, acısını kısa bir süre için dindirecek.
لكن لمستي ستهدّئها للحظةٍ فقط.

Oğluma dokunursan ben de sana dokunurum. Aynı çürüğü ve izi sana da yaparım.
إذا لمستي ولدي سألمسكُ كل جرح وكل كدمه سيحدث لكِ نفس الشيئ

Bir daha bu uçuş makinesine dokunursan seni hiç acımadan gebertirim!
إن لمستي آلة الطيران هذه مجدداًَ فسوفأقتلك!

Eğer o kumandaya dokunursan, kafanı kendi ellerimle gevşetirim.
نعم، لو لمستي ذلك الزر فسأقطعرأسك... بيديّ هاتين ..

"Seni özledim, Adam" deyip koluma dokunurken söylediğin kadar tatlı olmadığını kabul ediyorum.
اقصد،لايمكنني انكار انه ليس ب.. ليس بلطافة ‫(‬اشتقت اليك ادم) ثم بعد ذلك لمستي ذراعي

Omzuma dokundunuz ve bana şarap getirdiniz.
لقد لمستي كتفي، وأحضرت لي النبيذ.

Yeteneğimi kaybetmediğime eminim.
أنا واثق أنني لم أفقد لمستي

Işığımla aydınlanın ilahi dokunuşumun sıcaklığıyla sarının.
ستنعمون بنوري {\pos(190,210)}مغمورين في نشوة لمستي المقدسة

- Ya da benim dokunuşlarımı kaybettiğimi, düşünüyorsundur ama seni temin ederim ki
-أو لأنّكِ تظنّين أنني فقدتُ لمستي لأننيأؤكّدلكِ..