"لمنزلهم" - Translation from Arabic to Turkish

• evlerine
• evinde

Sharkboy'u mağaralarına, evlerine götürdüler. Orada güvende ve kuru olacaktı.
أخذوا معهم الفتى القرش لمنزلهم الكهفى حيثما يكون آمن وجاف

Kocası ve çocuklarıyla birlikte, evlerine gerçekleştirilen bir soygunda öldürülmüşler.
قتلت مع زوجها وأطفالها في سطو مسلّح لمنزلهم أمر مروّع

Ben çok aptalca bir şey yaptım, evlerine senin arabanla giderek.
هذا يعني انك فعلت شىء أحمق للغاية خروجك من السيارة لمنزلهم

Tabi evlerine dönüp kendilerini öldürürlerse başka. İntihar ederlerse hiçbir şey yapılmazdı.
الا اذا عادوا لمنزلهم و انتحروا فيسامحهم

- Ne demek istiyorsun? Şey, hepimizde onların evinde kaç kez bulunduk. Hiç başka bir çocuğun resmini gördünüz mü?
كلنا ذهبنا لمنزلهم هل رأيتن من قبل صورة لطفلة أخرى؟

Ve, onlar gösterişli otellerindeyken evlerine taşınıyor, değil mi?
و عندما كانوا بعيدين في منتجع فاخر هو انتقل لمنزلهم,أليس كذلك؟

Bugün sabah ölen adamla konuştum ve evlerine bedel biçtiğini söyledi.
لقد تحدثت إلى الشخص الميت وقال أنه يقوم بتقيّم لمنزلهم

evlerine gittim. Nikki yatağında sırtüstü yatıyordu.
لقد ذهبت لمنزلهم نيكي كانت مستلقية على سريرها

Haftaya mangal için evlerine gideceğiz.
نحن ذاهبون الأسبوع المقبل لمنزلهم للشواء

Şimdi umarım bu güzel gençleri sağ salim evlerine ulaştırırsın ve seninle ilişkimize devam edebiliriz.
والآن، أنا بالتأكيد آمل أن ترافق هؤلاء الأشخاص اللطيفين لمنزلهم بسلامة ثم نكمل أنا وأنت عملنا

Şimdi, misafirlerinin evlerine güven içinde varacağından emin ol.
الآن احرص على أن يصل ضيوفك لمنزلهم بمأمن

Onlar normal. Her gün evlerine dönen insanlar.
إنهم أشخاص عاديون والذين يذهبون لمنزلهم يومًا ما

Teyzenle enişten birkaç hafta için seni evlerine götürecek.
خالتك وعمك سيأخذونك لمنزلهم لأسبوعين

- Evet? - evlerine gittim ve o da oradaydı.
حسناً ، ذهبتُ لمنزلهم و كانّ هُناك

- Seks yapmadan onları evlerine gönderebilir miyim?
أيمكننـي الحصول على إذن صرفهم لمنزلهم -دون ممـارسـة الجنـس ؟

- Beni evlerine götürebilir misin?
تعتقدين أنه يمكنك إيصالي لمنزلهم

- Belki evlerine yollamalısın. - Hayır, henüz değil.
ربما عليك أنّ ترسلهم لمنزلهم - لا، ليس بعد -

Mikkel beni evlerine davet etmişti.
مايكل قال لي ان اتي لمنزلهم

- Onların evinde mi yiyeceğiz?
-نذهب لمنزلهم لتناول العشاء؟