| müvekkilimin polis eşliğinde eşarbı aramasına izin verir misiniz? | Open Subtitles | أيمكنك أن تسمح لموكلتي بمرافقة الشرطة للبحث عن الوشاح؟ |
| Sayın Yargıç, istediğimiz tek şey, müvekkilimin bu kapıdan... | Open Subtitles | سيدي القاضي، كل ما نطلبه هو أن تسمح لموكلتي |
| müvekkilimin psikoterapisti kışın yer alan olaylardan tamamen iyileştiğini ve çocuğuna bakabileceği kanaatinde. | Open Subtitles | المعالج النفسي لموكلتي راضٍ بشكلٍ تام عن تعافيها من أحداث الشتاء و هي أكثر من قادرة على الإعتناء بطفلتها |
| Bugün başarısız oldum. Müvekkilim için adaleti sağlayamadım. | Open Subtitles | لقد أخفقت اليوم، لم أستطع أن آتي بالعدالة لموكلتي |
| Müvekkilim Anna için onaylı sözleşmenin tahkimi var. | Open Subtitles | إنه نزاع للإرغام بتنفيذ العقد لموكلتي آنا |
| Yasalarca, itiraf anlaşmasını müvekkilime sunmak zorundayım. | Open Subtitles | لدي إلتزام قانوني لتقديم هذه الصفقة لموكلتي |
| - Sayın yargıç, mahkemenin bunun müvekkilimin ilk suçu olduğunu ve devletin geçen yıl beş kardeşinin himayesini müvekkilime verdiğini göz önünde bulunduracağını umuyoruz. | Open Subtitles | نأمل سيادتك، أن تأخذ المحكمة في عين الإعتبار أنّ هذه هي الجنحة الأولى لموكلتي والولاية قد منحتها حق الحضانة لإخوتها الخمسة، السنة الفائتة |
| Bu durum sadece müvekkilimin mülkiyet haklarının ihlali anlamına gelmemekte, aynı zamanda müvekkilimin rahmetli babasının ektiği ağaçlarla kurduğu derin duygusal bağların da sarsılması anlamına gelmektedir. | Open Subtitles | لا يتحدث هنا فقط انتهاك لحقوق موكلتي في الملكية بل عن علاقة شعورية عميقة لموكلتي وأفراد عائلتها بالأشجار التي زرعت من قبل والدها المرحوم |
| Bu rapor müvekkilimin davranışları gözlemlenerek hazırlanmıştır. | Open Subtitles | رأيه مبنيّ على ملاحظة لموكلتي |
| Bayım, basitçe, Erobos müvekkilime 5 milyon dolar borçludur, ...onaylı kontratını fazlasıyla esnettiklerini anlıyoruz, ...ama ortada müvekkilimin... | Open Subtitles | سيدي، بكل بساطة (إيربوس) مدينة لموكلتي بخمسة ملايين دولار ونحن نعرف أنهم أثقلوا أنفسهم |
| müvekkilimin aşığı falan yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد لموكلتي عشيق |
| Bay Delfino, müvekkilimin herhangi bir katılımından bahsetmedi. | Open Subtitles | السيد (ديلفينو) لم يذكر البتة أي علاقة لموكلتي. |
| Senin için farklı da neden Müvekkilim için değil? | Open Subtitles | لماذا هو مختلف لك ولكنه ليس مختلفا لموكلتي |
| Belki de Müvekkilim gerçek katil kurbanı bıçakladıktan hemen sonra oraya geldi? | Open Subtitles | ألا يمكن لموكلتي أن تكون قد وجدت الضحية بعد أن قام القاتل الحقيقي بطعنها ومن ثم الهرب |
| Müvekkilim yarısında hak sahibi. | Open Subtitles | لموكلتي نصف هذا |
| Rajvir Singh'in Müvekkilim Minal Arora'ya Surjakund'daki | Open Subtitles | (راجفير سينغ) فعل ذلك لموكلتي (مينال أرورا) المحترمة |
| Bay Stone, müvekkilime içki ısmarlamayı, seks öncesi yapılmış bir ön ödeme olarak mı düşünüsünüz? | Open Subtitles | السيّد (ستون) , هل ظننت أنه بشراء مشروب مجاني لموكلتي كان كدفع مسبق لتحظى بجنس متقدم لاحقاً ؟ |