| Gerçekten oyuna devam etmek için uygun bir zaman değil. | Open Subtitles | في الحقيقة أنا لا أعتقد الآن وقت طيب لمُوَاصَلَة اللعبةِ. |
| Kutlamaya devam etmek isterdim ama üç dakika sonra program başlıyor | Open Subtitles | حَسناً، تَعْرفُ، بقدر أنا أوَدُّ لمُوَاصَلَة الإحتفالِ، في ثلاث دقائقِ، عِنْدَنا a معرض. |
| devam ETMESiNi SOYLE. | Open Subtitles | لمُوَاصَلَة العملِ الجيدِ. أوه. |
| Her neyse, sanırım Rachel'la hayatlarımıza devam etmek zorundayız. | Open Subtitles | على أية حال , l يُفكّرُ رايتشل وl إحتجْ لمُوَاصَلَة حياتِنا. |
| Doktor Jekyll'ın dışarıda ve işine devam ettiğini düşünecek olursan. | Open Subtitles | عندما تَعتبرُ الدّكتور Jekyll هناك، حرّرْ لمُوَاصَلَة ممارستِه. |
| Yolculuğuna devam etmek için yapman gereken şey. | Open Subtitles | ما يجب عليكَ فعله لمُوَاصَلَة رحلتِك |
| "ve insan dünyasında hayatına devam etmesini sağlayacak | Open Subtitles | "ويَسْمحُ له لمُوَاصَلَة حياتِه الخاصةِ... |