| Ne yapacağımı bilemedim. Hastalık izni aldım. | Open Subtitles | لمْ أعرف ما عليّ فعله فاعتذرتُ عن العمل بسبب المرض |
| Doğruyu söylemem gerekirdi ama nasıl yapacağımı bilemedim. | Open Subtitles | كان علي أنْ أُخبركَ بالحقيقة لكني لمْ أعرف كيف فحسب |
| Özür dilerim. Kime gideceğimi bilemedim. Yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | لمْ أعرف مَنْ سواكِ ألجأ إليه أحتاج مساعدتك |
| Kime gideceğimi bilemedim. Yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | لمْ أعرف مَنْ سواكِ ألجأ إليه أحتاج مساعدتك |
| Başka nereye gideceğimi bilemedim. | Open Subtitles | لمْ أعرف إلى أين أذهب سوى إلى هنا |
| Çünkü ona doğruyu nasıl söyleyeceğimi bilemedim. | Open Subtitles | لأنّي لمْ أعرف كيف أخبرها بالحقيقة |
| Ben bununla nasıl yaşarım bilemedim. | Open Subtitles | لمْ أعرف كيف يمكن أنْ أتعايش مع ذلك |
| Sana gerçeği nasıl açıklayacağımı bilemedim. Özür dilerim. | Open Subtitles | لمْ أعرف كيف أخبرك بالحقيقة. |
| Nasıl açıklayacağımı bilemedim. | Open Subtitles | لمْ أعرف كيف أُفسّر الأمر |
| Sadece nasıl söyleyeceğimi bilemedim. | Open Subtitles | لمْ أعرف كيف أخبرك |