"لم آخذ" - Translation from Arabic to Turkish

    • almadım
        
    • almadığımı
        
    • olmadı
        
    Biraz depresyondan çok daha fazlan var. Telefon numaranı almadım. Open Subtitles أنت أكثر من مجرد حالة كئيبة، لم آخذ رقم هاتفك
    Ben kendimi hiçbir zaman çok ciddiye almadım. TED أ.غ.ف: أو تعلمين؟ لم آخذ نفسي قط على محمل الجد.
    Bir dakika kızım. Ben daha kahvemi almadım. Open Subtitles انتظري لحظة ايها الاخت أنا لم آخذ القهوة بعد
    Dördüncü Hanım, gerçekten flütünüzü ben almadım! Open Subtitles الزوجة الرابعة أنا حقاً لم آخذ نايك أنا لم آخذه
    Bana sandviçi benim almadığımı bilecek kadar saygı duyması gerekiyor. Open Subtitles عليه إحترامي بما يكفي ليعلم أنني لم آخذ الشطيرة اللعينة.
    Daha odayı temizleme şansım olmadı. Open Subtitles أنا لم آخذ فرصة للتنظيف الغرفة لحد الآن.
    Hiç bir müşterimden %30'dan fazla almadım ben. Open Subtitles لم آخذ أبدا أكثر من 30 بالمائة من الزبائن
    İsteyerek olmadı. O üstüme geldi. Parasını da almadım. Open Subtitles لم أقصد أن أفعل هذا لقد طاردني أنا لم آخذ ماله.
    Principal Thicket,Ben hiçbir şey almadım.Dolabı aç Open Subtitles المسئول تكر انا لم آخذ اي شيء افتحي الخزانة
    Daniel'ı senden almadım! Open Subtitles أنا لم آخذ دانيال منك لقد اختلقت هذا كله من رأسك
    Bu görevi, özgür ülkemizi bir mürekkep balığı yutsun diye almadım. Open Subtitles لم آخذ هذا العمل حتى أدع حبار ضخم ما يبتلع بلدنا الحرة
    Bu görevi.. ..özgür ülkemizi bir mürekkep balığı yutsun diye almadım. Open Subtitles لم آخذ هذا العمل حتى أدع حبار ضخم ما يبتلع بلدنا الحرة
    Lütfen, hiçbir bok almadım ben. Seni, aileni ve bir de Slurpee alacak kadar param var. Open Subtitles أرجوك يا رجل، أنا لم آخذ شيئاً ..لدي المال الكافي لشرائك أنت وعائلتك
    Çok fazla almadım ve bir daha yapmam. Yemin ederim. Open Subtitles لم آخذ كثيرا منها , ولن افعلها مجددا , أقسم على ذلك
    Ben para filan almadım, ve burası bir iş yeri, kalacak yer değil, bu cürüme girer. Open Subtitles لم آخذ أية نقود و هذا مكان عمل و ليس منزلا لذا فهذه جنحة
    Ama ondan önce de "ah" ve "uh" da dedin o yüzden seni pek ciddiye almadım. Open Subtitles أجل، لكن قبل ذلك كنت تتصرف بجنونٍ وغضب. لم آخذ الأمر بجديّة.
    O kamyondan bir sürü şey aldım ama hiç MB almadım. Open Subtitles أعلم أنني أخذت العديد من الأشياء من هذه الشاحنة ولكنني لم آخذ أيّ من هذا العقار
    Eğer onu para için öldürdüğümü düşünüyorsanız, o zaman neden daha fazla almadım? Open Subtitles إذا كنت قتلتها لأجل المال فلماذا لم آخذ المزيد ؟
    O çiftlikte yıllarca çalıştım ama beş kuruş almadım! Open Subtitles لقد عملت سنوات في تلك المزرعة و لم آخذ و لا فلساً واحداً
    Ayrıca asla kimseden herhangi bir şey almadığımı da bilin. Open Subtitles ولكن إعرف أيضاً أنى لم آخذ أى شيئ من أى أحد
    Tutarsın biliyorum ve benim bunu ciddiye almadığımı düşünmeni istemiyorum. Open Subtitles أعرف على كم ستحصل، ولا اريدك أن تعتقد بأنني لم آخذ الأمر بشكلٍ جدّي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more