"لم أخبرها" - Translation from Arabic to Turkish

• ona söylemedim
• Henüz söylemedim
• söylemezsem
• Ona anlatmadım
• bir şey söylemedim
• söylemedim ki
• hiç söylemedim
• hiç bahsetmemiştim

- Bunlardan hiçbiri hakkında haberi yok. - Çünkü ona söylemedim.
. إنها لا تعرف شيئاً عن هذا . لأننى لم أخبرها

Ama ona söylemedim çünkü tutacak mı görmek istedim.
لكني لم أخبرها لأني أردت أن أرى ما إذا الأمر سينجح

Henüz ona söylemedim.
لم أخبرها حتى الآن, أعني أنت تعلم, كنت سأخبرها

Açıkçası anneme Henüz söylemedim.
حسنا، في الواقع، لأكون صادقة أنا لم أخبرها بعد

Ne kadar hayal kırıklığına uğradığımı ve onu asla affetmeyeceğimi söylemezsem bir daha nasıl sağlıklı bir ilişkimiz olur?
كيف لنا أن نأمل بعلاقة صحية إن لم أخبرها كم خاب ظني بها، و بأني لن أسامحها أبدا؟

Ona anlatmadım ki.
وأنا لم أخبرها حتى

Dışarı çıktığımızı biliyor, ama ona bir şey söylemedim.
، لقد عَرِفت أننا كنا بالخارج لكني لم أخبرها بشيء اصعد إلى أعلى فحسب

Annem. Daha ona söylemedim.
أوه,هذه أميّ,لم أخبرها بعــد أتسمحين لي بلإجابة على هذا؟

ona söylemedim çünkü onun suça dâhil olmasını ve daha sonra bu konuda yalan söylemesini istemedim.
أنا لم أخبرها لأنني لم أرد منها التواطئ وتضطر لاحقاً للكذب حيال الأمر

Bunu ona söylemedim çünkü gelip gelmeyeceğinden emin değildim.
لم أخبرها بهذا لأني لم أكن متأكدة من أنك ستأتي

- Ne var ki, bu adamın kim olduğunu ve nereden geldiğini bulmaya çalışacağımı ona söylemedim.
جيـد غير أني لم أخبرها بأني سأبحث عن خفايا ذلك الرجل ومحاولة معرفة من أين أتى

ona söylemedim. Biliyor mu?
أنا لم أخبرها بأمر الزواج هل هي تعلم بأمر الزواج ؟

Bilmiyorum. ona söylemedim.
حسناً ، لا أعلم بشأن ذلك أنا لم أخبرها بالأمر

ona söylemedim. Sana söylüyordum.
أنا لم أخبرها أنا كنت أخبرك أنت

Ona Henüz söylemedim.
انا لم أخبرها بعد

Bende Henüz söylemedim.
لا لا لا لم أخبرها بعد

Şimdi ona söylemezsem ve başkasından duyarsa...
ولكن إذا لم أخبرها بذلك الآن، وعلمت بذلك من شخصٍ غيري

Ona anlatmadım.
لم أخبرها بشيء.

Pek bir şey söylemedim. Bir ölüyor olduğunu söyledim.
لم أخبرها الكثير بالإضافة إلى أنّك تحتضر

Ona da söylemedim ki. Winona Ryder kılıklı onları yatağımın altından aşırmış.
أنا لم أخبرها أصلاً ، و لكنها هى من قامت بالتلصص عليهم من تحت سريرى

Daha yapmam gereken çok şey var. Şehirde bir kız var, Ona karşı hislerimi hiç söylemedim.
توجد هذه الفتاة في البلدة، لم أخبرها بما أشعر قطّ

Ona oraya ajan gönderdiğimden hiç bahsetmemiştim.
لم أخبرها أبداً بأني أرسلت عميلاً الى هناك