| Bu kadar büyüklerini hiç görmemiştim. Koklasanıza. | Open Subtitles | أنا لم أرى أبدا كمية كبيرة مثل هذه إشتم رائحتهم |
| Bu kadar sağlamını hiç görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرى أبدا أبدا من هذه الأشياء التى لم تمس. |
| Çok şiddetli bir fırtına. Böyle bir şey hiç görmemiştim. | Open Subtitles | تلك الرياح قويه للغايه لم أرى أبدا شيئا كهذا |
| Ben hiç görmedim böyle kötü beyaz millet, Sadece sefil. | Open Subtitles | لم أرى أبدا مثل هؤلاء الفقراء البيض , فقط البوئس |
| Bir başkanlık adayının kimlik tanımlaması yaptığını hiç görmedim. | Open Subtitles | لم أرى أبدا مرشحا رئاسيا يتعرف على هوية جثة من قبل. |
| Daha önce böyle bir şey görmedim. Ayılar bile korkmuş görünüyor. | Open Subtitles | أنا لم أرى أبدا شيئ مثل هذا من قبل حتى الدببة تبدوا خائفة |
| Çok şiddetli bir fırtına. Böyle bir şey hiç görmemiştim. | Open Subtitles | تلك الرياح قويه للغاية لم أرى أبدا شيئا كهذا |
| Starbucks'a vardım, böyle bir görüntüyü hiç görmemiştim. | Open Subtitles | أحصل على ستاربكس، لم أرى أبدا أي شيء مثل ذلك. |
| Böyle bir şeyi hiç görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرى أبدا ً أي شيء كهذا |
| Bunlardan hiç görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرى أبدا واحدا من هذه |
| Bu gözleri daha önce hiç görmedim. | Open Subtitles | لم أرى أبدا عينيك من قبل |
| Holly'nin birine ilaç verdiğini hiç görmedim. | Open Subtitles | لم أرى أبدا أن (هولي) قد قامت بتخدير أحد من قبل |
| Martin'i hiç görmedim. | Open Subtitles | لم أرى أبدا مارتن |
| Koca bir köyü bu kadar hızlı harap eden su kaynaklı hastalıklardan başka hiçbir şey görmedim. | Open Subtitles | لم أرى أبدا شئ ينال من قرية أسرع من الامراض المنقولة بواسطة المياه |