| Yani hayatımda hiç görmediğim en gizli işi yapıyordu. | Open Subtitles | لأنه أفضل ظمان وظيفي لم أرى مثله في حياتي |
| Üzgün bir yüz ifadesi vardı. Şimdiye kadar hiç görmediğim üzgün bir ifade. | Open Subtitles | بوجه حزين جداً . حزناً لم أرى مثله أبداً |
| Üzgün bir yüz ifadesi vardı. Şimdiye kadar hiç görmediğim üzgün bir ifadeydi. | Open Subtitles | بوجه حزين جداً . حزناً لم أرى مثله أبداً |
| 'Hayatımda hiç görmemiştim'. Buraya getirin. | Open Subtitles | ' قالت الأم الذئبه 'أنا لم أرى مثله من قبل ' |
| Daha önce hiç görmemiştim. Ya da burası daha önceden neyse ona güç sağlamak için üretilmiştir. | Open Subtitles | ...لم أرى مثله من قبل أو أوجد لتشغيل هذا المكان |
| Bu şekilde hücre yapısını daha önce hiç görmemiştim. | Open Subtitles | الهيكل الخلوي لها لم أرى مثله من قبل |
| Daha önce hiç görmediğim bir yaklaşım var burada. Bekle bir dakika. | Open Subtitles | لقد توصل إلى شي حقيقةً لم أرى مثله من قبل |
| Yüzüne yerleşen huzur dolu ifadeyi gördüm. hiç görmediğim gibi bir huzur. | Open Subtitles | ثم حل عليه سلام لم أرى مثله من قبل |
| Daha önce hiç görmediğim tipte bir şey. | Open Subtitles | شئ لم أرى مثله من قبل |
| - Evet. O kocaman bir domuzdu. Onun gibisini hiç görmemiştim. | Open Subtitles | حيوان بديع لم أرى مثله من قبل |