"لم أقل أنه" - Translation from Arabic to Turkish

• demedim
• olduğunu söylemedim
• demiyorum zaten
• söylemedim ki
• olduğunu söylemiyorum
• olduğunu söylememiştim

Ama her şey için minnettar olabiliriz demedim.
لكنني لم أقل أنه من الممكن أن نكون ممتنين لكل شيء.

Kötü görünüyordu. Ben katil demedim, siz dediniz.
كان شكله متوحش أنا لم أقل أنه قاتل ، أنت قلت ذلك

Kolay olduğunu söylemedim ama yapılabilir.
لم أقل أنه سيكون سهل ولكن يمكن القيام به

Ama ben bunun Bay Wu Ling'in pasaportu olduğunu söylemedim, dostum.
لكنني لم أقل أنه جواز سفر السيد ! وو لينغ" يا صديقي"

Tavuk demiyorum zaten. O kadar da salak değilim.
لم أقل أنه دجاجة، لستُ غبية جداً

- O iyi biri, Annie. - Onun öyle oladığını hiç söylemedim ki. -Hissettiğim yoldan dönemem.
إنه رجل جيد، آني لم أقل أنه ليس كذلك أنا فقط لا أَستطيعُ تَغيير مشاعري

Gereksiz olduğunu söylemiyorum, efendim.
لم أقل أنه ليس ضروريا سيدى

Arkadaşım olduğunu söylememiştim.
لم أقل أنه صديقي.

Tamam, ben yapamazsınız demedim. Sadece burada oturuyordu dedim.
حسناً,أنا لم أقل أنه يعاينها قلت أنه هنا فحسب

Jimmy, ben hiçbir zaman değil demedim. Yalnızca görmediğimi söyledim.
جيمى, لم أقل أنه لم يكن لقد قلت إننى لم أراه

Geylik kötü bir şeydir demedim ki, dedim mi?
أنا أبدا لم أقل أنه من العيب أن تكون شاذا ، أليس كذلك؟

Binayı çevrecileştirme ile ilgili reklam yapmadılar demedim ki bununla ilgili herhangi bir programımız yok dedim.
أنا لم أقل أنه لم يكون هناك أعلاناً تجارياً أنا قلت أنه لا يوجد برنامج حول ذلك

Sevmedim demedim, bazı bölümler beni sıktı dedim.
أنا لم أقل أنه لم يعجبني بل قلت أن بعض الأجزاء أزعجتني

Beni rahatsız etmiyor demedim, sadece elimden bir şey gelmez dedim.
أنا لم أقل أنه لا يؤثر فيّ كل ما في الأمر أنني لا أستطيع عمل شيء بخصوص ذلك

Ben her zaman kızın hatalı olduğunu söylemedim.
أنا لم أقل أنه دائما خطأ الفتاة

Orada birisinin var olduğunu söylemedim, sadece sesleri duyduğumu söyledim.
لم أقل أنه يوجد أحد في الأعلى لقد قلتُ أنهُ بدى أنه يوجد دخيل -لكنّي رأيتُ أفعى صغيرة

Ama imkansız olduğunu söylemedim.
ولكني لم أقل أنه سيكون من المستحيل

Ben olduğunu söylemedim
لم أقل أنه يوجد خطاء

- Ben vardı demiyorum zaten.
- أنا لم أقل أنه كان هناك أحدهم.

- Beni tuttuğunu söylemedim ki.
لم أقل أنه استأجرني- بل استأجرك-

Öyle olduğunu söylemiyorum.
لم أقل أنه كذلك

Nükleer olduğunu söylememiştim.
أنا لم أقل أنه نووي