"لم أكُن أعرف" - Translation from Arabic to Turkish

• bilmiyordum

- Ağabeyi gelip, ona yardım etti. - Ağabeyi olduğunu dahi bilmiyordum.
حضر أخوة لمساعدتة - لم أكُن أعرف حتى أن له أخاً -

- Ağabeyi gelip, ona yardim etti. - Ağabeyi olduğunu dahi bilmiyordum.
حضر أخوة لمساعدتة - لم أكُن أعرف حتى أن له أخاً -

- Ağabeyi gelip, ona yardım etti. - Ağabeyi olduğunu dahi bilmiyordum.
حضر أخوه لمساعدته - لم أكُن أعرف حتى أن له أخاً -

Film çekenlerin bu kadar çok çalıştığını bilmiyordum.
لم أكُن أعرف أن صناعة فيلم بمثل هذا الجهـد

Hadi. Oldukça iyisin. Bu kadar iyi yüzebileceğiniz bilmiyordum.
هيا،أنت تبُلي حسناً لم أكُن أعرف أنك تجُيد السباحة

Hadi, fare Tatty, yapabilirsin. İyi tırmanabileceğini bilmiyordum.
هيا،يمُكنكِ فعل ذلك لم أكُن أعرف إنه يمُكنكِ التسلق

Çocuk üzerime gelene kadar silahı olduğunu bile bilmiyordum.
لم أكُن أعرف حتى أنه سلاح حتى انطلق الرجل نحوي

Kardeşi geldi ve ona yardım etti. Onun bir kardeşi olduğunu bile bilmiyordum.
حضر أخوة لمساعدتة - لم أكُن أعرف حتى أن له أخاً -

Divana uzanmanın erkeklere özgü bir şey olduğunu bilmiyordum.
لم أكُن أعرف أنّ الرجال وحدهم ! من يستلقون على الأريكة

Oraya nasıl geldiğimi bilmiyordum.
لم أكُن أعرف كيف وصَلتُ إلى هُناك.

WBONT bana, Thomas'ın organ bağışlayamayacak kadar küçük olabileceğini ifade etti ve ben çok şaşırdım: Böyle bir sebepten ötürü, reddedebileceklerini bile bilmiyordum.
WRTC شرحت لي أن توماس من المحتمل أن يولد صغير جدًا للتبرع بالزراعة وأنا صُدِمت لم أكُن أعرف حتى أنك من الممكن أن تُرفَض لذلك

Senin de istediğini bilmiyordum.
لم أكُن أعرف بأنك تُريدها

Ne yaptığımı bilmiyordum.
لم أكُن أعرف ما أفعلهُ، حقاً.

Marin'deki o güne kadar, onun bu kadar şiddete eğilimli biri olduğunu bilmiyordum.
لم أكُن أعرف أنّه عنيفًا، حتى ذلك اليُوم في الـ(مارين).

Üzgünüm, bilmiyordum.
آسفة، لم أكُن أعرف

Abe Lincoln'un intihar ettiğini bilmiyordum.
لم أكُن أعرف أنّ (أبي لينلكون) إنتحر.

Ben bilmiyordum.
لم أكُن أعرف.

- Anna'nın burada olduğunu bilmiyordum.
لم أكُن أعرف أنَ (آنا) هنا

- bilmiyordum.
لم أكُن أعرف