"لم أنتبه" - Translation from Arabic to Turkish

    • fark etmedim
        
    • farkına
        
    • kaçırdığım
        
    • farkında değildim
        
    • göremedim
        
    • fark etmemişim
        
    • fark etmemiştim
        
    • sahiden ısırmış
        
    Hayır, onları hiç fark etmedim. Open Subtitles كلا، لم أنتبه لذلك الحذاء مُطلقاً.
    - Ben fark etmedim. - Bana gayet şaşırmış göründü. Open Subtitles لم أنتبه لدلك - حسنا لقد كان متفاجئا بالنسبة لي -
    Mahkemeye gidip, onu hakime sunduğunu görene kadar farkına varmadım. Open Subtitles لم أنتبه للأمر حتى وصلت للمحكمة ورأيتها تري الدليل للقاضي
    Sence gözden kaçırdığım bir nokta mı var? Open Subtitles أتظنين أن هناك عنصرٌ ما في الموضوع لم أنتبه له؟
    Savaşa gidene kadar farkında değildim. Open Subtitles لم أنتبه لها حتى الحرب.
    Seni orada göremedim. Open Subtitles لم أنتبه لوجودك
    Saati fark etmemişim. Hemen geliyorum. Hoşça kal. Open Subtitles لم أنتبه أبداً للوقت، أنا في طريقي الآن، إلى اللقاء.
    O akşamdan önce saatin gürültüsünü hiç fark etmemiştim ancak o anda sinir bozucu her tik tak kafama doluşup Jamie'nin orada olmadığını hatırlatıyordu. Open Subtitles لم أنتبه لصوت الساعة قبل تلك الليلة لكن في تلك اللحظة، كل دقة مزعجة ملأت رأسي
    - Aman Tanrım. Teşekkürler. Diken sahiden ısırmış. Open Subtitles يا إلاهي , شكراً , لم أنتبه للأمر
    Neyse işte. Dur. 70 olduğunu fark etmedim. Open Subtitles حسنا مهلاً , لم أنتبه أن عمرك سبعين
    fark etmedim ama şimdi soruyorum. Open Subtitles لم أنتبه لذلك من قبل، لكنني أسألك الآن.
    Fox, sert seks kanalına o kadar yavaş dönüştü ki fark etmedim bile. Open Subtitles أتعرف؟ (فوكس) تحوّلت لقناة جنسية تدريجياً لدرجة أنني لم أنتبه
    Ve hep kendimle çelişen seçimleri refleks haline getirmiştim, öyle ki bunları yaptığımın farkına bile varmıyordum. TED وكنت أقوم بتلك الخيارات المعاكسة لإرادتي بصورة تلقائية، لدرجة أنني لم أنتبه لما كنت أقوم به.
    Hayır, saatin farkına varmadım. Futbol maçı! Open Subtitles لا، لم أنتبه على الساعة، مباراة كرة القدم
    Hayır, onların arasına karışmış. En başta farkına varamamıştım. Open Subtitles لا، لقد كانوا ممتزجين مع رسائل أخرى و لذلك لم أنتبه لهم في بادئ الأمر
    Bir şey daha var. Gözümden kaçırdığım bir şey var. Open Subtitles و هنالك شيء آخر شيء ما لم أنتبه له
    Finalini düşünüyordum, ve önceki okumalarımda kaçırdığım bir şeyi fark ettim. Open Subtitles كنت أفكر في نهاية قصتك و أدركت... أنه ربما هناك شيء لم أنتبه إليه في قرائتي السابقة لمسرحيتك.
    Gözden kaçırdığım bir şey var Clara. Open Subtitles "شيء لم أنتبه إليه يا "كلارا
    - Özür dilerim. Zamanın farkında değildim. - Bu Lana Brewster dosyası değil, doğru mu? Open Subtitles آسفة، لم أنتبه للوقت.
    Zamanın farkında değildim. Open Subtitles ! لم أنتبه للوقت
    Nasıl göremedim ki? Open Subtitles كيف لم أنتبه لها
    Vaktin nasıl geçtiğini fark etmemişim. Open Subtitles أنا فقط لم أنتبه للوقت
    Üye olduğunu fark etmemiştim. Open Subtitles لم أنتبه أنك عضو
    Tanrım, teşekkürler. Diken sahiden ısırmış beni. Open Subtitles يا إلاهي , شكراً , لم أنتبه للأمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more