| Ben çöldeyken savaş Birinci Dünya Savaşı'na dönüşmüş ve ben bunu fark etmedim bile. | Open Subtitles | بينما كنت فى الصحراء الحرب تحولت الى حرب عالمية وانا لم الاحظ هذا |
| Bu yıl tek değişiklik unutmuş olmam.Belki üzerimde bunun ağırlığı vardı da fark etmedim. | Open Subtitles | و الفرق الوحيد في هذه السنه انني نسيت الامر تماماً فربما زاد الحمل علي بسبب النسيان و لم الاحظ هذا |
| Sinsice ona sokulduğunu fark etmedim mi sanıyorsun? | Open Subtitles | اتعتقد بإني لم الاحظ كيف كنت تتملص طريقك هنا. |
| Ayrılana kadar burayı ne kadar sevdiğimi hiç fark etmemiştim. | Open Subtitles | هل تعلمي.. انا لم الاحظ كم أحب هذا المكان الا عندما تركته و ذهبت بعيدا عنه |
| Enteresan, bu ağacı daha önce hiç fark etmemişim. | Open Subtitles | يا الهي, لم الاحظ شجر القضبان هذا من قبل. |
| Biletlere bu kadar talep olduğunu farketmemiştim. | Open Subtitles | لـــ "ال بى جيفريز" فى الجبيرة حسناً , لم الاحظ الطلب الكبير على التذاكر |
| Sen bana durmadan hatırlatana kadar, renklerin, bulutların falan hiç farkında değildim ben. | Open Subtitles | انت تعلم, لم الاحظ الالوان ابدا, السحب وتلك الاشياء حتى بدأت تذكرني بها |
| Mayo mu giymiş o? fark etmedim bile. | Open Subtitles | أنا فقط أقول هل هي ترتدي ثوب سباحة ، لم الاحظ هذا فى المرة الآولى |
| Ben bir şey fark etmedim ama diğer herkesin fark ettiğini gördüm. | Open Subtitles | لم الاحظ اي شيء بنفسي,لكنني رأيت الجميع قد لاحظة ذلك لم الاحظ اي شيء بنفسي,لكنني رأيت الجميع قد لاحظة ذلك |
| Herşey Öyle Hızlıca Oldu ki, Ben Birşey fark etmedim. | Open Subtitles | لم الاحظ ذلك كل شيئ حدث بسرعة شديدة ايا يكن من فعل هذا فقط ارسل اكثر من رسالة |
| Babam ayaktaydı, bir şeyler canını sıkmış gibiydi, ama başta fark etmedim ben. | Open Subtitles | ابي كان هنالك احد ما كان يزعجه لكني لم الاحظ بالبداية |
| Merhaba, merhaba. Pardon "yanıtla" tuşuna bastığımı fark etmedim. | Open Subtitles | اهلا,اهلا اسفة , لم الاحظ اني اجبت على الهاتف |
| Daha önce hiç fark etmemiştim çünkü hep kariyerimi mahvetmeye çalışıyor ama Bay Shue'nun çok güzel gözleri varmış. | Open Subtitles | لم الاحظ ذلك من قبل لأنه كان دائما يحاول تدمير مهنتي لكن السيد شو يملك عينين جميلتين بالفعل |
| Daha önce fark etmemiştim. Kızlardaki gibi bir kıçın var. | Open Subtitles | انا لم الاحظ من قبل ان لديك مؤخرة فتاة . |
| Bu evin geceleri böyle parladığını hiç fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم الاحظ ابدآ ان هذا المنزل يتوهج في الليل |
| hiç fark etmemişim. Onu bunca yıldır tanırım halbuki. | Open Subtitles | أنا لم الاحظ ذلك ابدا انا اعرفة منذ عدة سَنَواتِ. |
| Biletlere bu kadar talep olduğunu farketmemiştim. | Open Subtitles | لـــ "ال بى جيفريز" فى الجبيرة حسناً , لم الاحظ الطلب الكبير على التذاكر |
| Bu taksi şirketinin kapısının önünde tam olarak farkında değildim bir kadın şokta, ağzı tamamen açık dikiliyordu. | Open Subtitles | لم الاحظ عند مدخل شركة التاكسي كان امرأة مذعورة، ويدها على فمها |
| Yeteneğini farketmedim sanma. | Open Subtitles | لا تعتقدى بأنني لم الاحظ إمكانيتك. |
| O çekirdeği zamanında fark etmeseydim ne olurdu, biliyor musun? | Open Subtitles | هل تدركين ماذا قد يحدث لو لم الاحظ البذرة في الوقت المناسب ؟ |