"لم تبقى" - Translation from Arabic to Turkish

    • kalmadın
        
    • kalmamış
        
    Hadi ama dostum. Orada HIV kapacak kadar uzun süre kalmadın. Open Subtitles هيا يا رجل, لم تبقى في السجن وقتا طويلا لتصاب بفيروس نقص المناعة المكتسبة
    Saat dokuz buçuk, neden şehirde kalmadın? Open Subtitles إنها الـ9: 30, لما لم تبقى في المدينة فحسب؟
    Neden herkesle beraber sığınakta kalmadın? Open Subtitles لماذا اتيت هنا، فيشلجز؟ لماذا لم تبقى مع الجميع في كهوف؟
    Geçen kış bir kadavra aldım taptaze, toprak altında bir günden fazla kalmamış ancak hastaneye götürdüğümde onu istemediler benimkinden daha tazesinin olduğunu söylediler. Open Subtitles في الشتاء الماضي وصلتني جثة حديثة الوفاة ، لم تبقى أكثر من يوم تحت الأرض لكن عندما وصلت بها إلى المستشفى لم يُريدونها
    Bu önemli değil. Önemli olan orada kalmamış olması. Open Subtitles و ما المُهم في ذلكَ، هي لم تبقى هُناك
    Neden kahve ve kek için biraz daha kalmadın? Open Subtitles لماذا لم تبقى لتناوُل الكعكَة و القهوة؟
    Anlayacak kadar uzun kalmadın ki hiç. Open Subtitles أنت لم تبقى فى واحدة فترة كافية لتعرف
    Neden geçtiğimiz üç ay boyunca onlarda kalmadın? Open Subtitles لماذا لم تبقى معه تلك الثلاث اشهر؟
    Neden orada kalmadın? Open Subtitles لماذا لم تبقى هناك؟
    Peki sen neden Chicago'da kalmadın ? Open Subtitles لماذا لم تبقى في شيكاغو إذاً؟
    - Neden kalmadın? Open Subtitles لماذا لم تبقى ؟
    Niçin arabada kalmadın? Open Subtitles لماذا لم تبقى في السيارة
    - Neden sessiz kalmadın? Open Subtitles لماذا لم تبقى هادئاً ؟
    Neden dağda kalmadın ki? Open Subtitles لماذا لم تبقى على الجبل فحسب؟
    -Öyleyse neden dükkanda kalmadın? Open Subtitles -إذاً لمَ لم تبقى في المتجر؟
    Londra'da fazla kalmadın. Open Subtitles لم تبقى طويلا في (لندن).
    Fazla koku kalmamış. Open Subtitles لم تبقى رائحة تكفي لتتبعه
    Burada hiç cesaret kalmamış. Open Subtitles لم تبقى شجاعة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more