| Peki son geldiğimizde neden bunu bize söylemedin? | Open Subtitles | لم لم تخبرينا في المرة السابقة عندما كنا هنا؟ |
| Seni yerde bulana kadar hasta olduğunu bize söylemedin. | Open Subtitles | لم تخبرينا عندما كنتِ مريضة حتى وجدناكِ مستلقية على الأرض |
| - Bize neredesin diye sormayı kes. | Open Subtitles | أليسون انت لم تخبرينا ابدا بأين تذهبيبن؟ |
| Eve, tatlım, neden bize anlatmadın? | Open Subtitles | لماذا لم تخبرينا ؟ |
| Ama Kupa'nın nerede olduğunu bize söylemezsen arkadaşını Gretel'le tanıştıracağız. | Open Subtitles | ولكن إذا لم تخبرينا اين هو الكاس نحن سوف ندخل جريتل هنا لصديقك |
| - Hayır ama bize söylemediğin şeyler olduğunu düşünüyorum ve toplanma sırasında kaçmaya çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | كلا لكن أظن أن هناك أشياء لم تخبرينا بها أعلم أنك حاولت الهرب أثناء التجمع |
| Bütün bu aylar boyunca sen bize erkek arkadaşın olduğunu bile söylemedin. | Open Subtitles | جميع الشهور التي لم تخبرينا فيها عن حبيبك حتى. |
| Bize bez kafalı olduğunu neden hiç söylemedin? | Open Subtitles | كيف لم تخبرينا بأنكِ ترتدين حفاضة رأس؟ |
| Bize bundan hiç bahsetmedin. | Open Subtitles | لم تخبرينا بهذا من قبل |
| Neler olduğunu niye bize söylemedin? | Open Subtitles | لماذا لم تخبرينا بما كان يحدث؟ |
| Bunları yaptığını neden bize söylemedin? | Open Subtitles | لماذا لم تخبرينا انك كنت تفعلين ذلك؟ |
| - O zaman niye bize söylemedin? - Söyledim. | Open Subtitles | ــ إذن, لماذا لم تخبرينا ــ لقد فعلت |
| Neden bize söylemedin canım? | Open Subtitles | حسنا ، عزيزتي ، لما لم تخبرينا |
| - bize söylemedin. | Open Subtitles | لم تخبرينا بذلك أنت لم تسأل |
| - Bize nasıl söylemezsin? - Zaman yolculuğu, muhteşem bir şey! | Open Subtitles | لماذا لم تخبرينا السفر في الزمن , شئ رائع |
| Cherie"yle nasıl gittiğini bize anlatmadın. | Open Subtitles | لم تخبرينا ما فعلتي مع شيري |
| Heidi, hayalî bir arkadaşın olduğunu neden bize anlatmadın? | Open Subtitles | (هايدي)، لماذا لم تخبرينا أنَّهُ لديكِ صديق خيالي؟ |
| bize söylemezsen kendisine yardımcı olamayız. | Open Subtitles | إذا لم تخبرينا فلايمكننا مساعدتها |
| Meredith, eğer bize söylemezsen bir sürü insan ölecek. | Open Subtitles | (ميريدث)، سيموت العديد من الناس إذا لم تخبرينا. |
| Ama bize söylemediğin şey bir gün erken ayrıldığın. | Open Subtitles | ولكن الذي لم تخبرينا به انكي غادرتي المؤتمر في وقت مبكر |
| bize söylemediğin şey yüzünden buradasınız. | Open Subtitles | أنتِ هنا بسبب ما لم تخبرينا به |
| sen bize gönderdiğini söylemedin bile. Bu çok tuhaf. | Open Subtitles | لم تخبرينا بأنك تحاولين الكتابة لهم هذا غريب جداً |
| Şişko Amy, mezun olduktan sonra ne yapacağını hiç söylemedin. | Open Subtitles | (آيمي) السمينة، لم تخبرينا عن مخططاتكِ لما بعد التخرج |
| Bize bundan hiç bahsetmedin. | Open Subtitles | لم تخبرينا بذلك أبداً |