| İyi bir askerdin, hatalar yaptın, ama ölmeyi hak etmedin. | Open Subtitles | لقد كُنت جندياً صالحاً ، لقد ارتكبت أخطاءًا لكنك لم تستحق الموت |
| Bana hep zorluk çıkardın ama bunu hak etmedin. | Open Subtitles | لقد جعلت حياتي صعبة، لكنك لم تستحق هذه النهاية. |
| Charlotte'ın hayatını mahvettim ve bunu hak etmedi. | Open Subtitles | كل مااعرفه هو اني عبثت بحياة شارلوت وهي لم تستحق ذلك |
| Neye bulaştığını bilmiyorum ama başına geleni hak etmedi. | Open Subtitles | أنظر ، أيا كان الأمر الذى كانت تشترك به مالورى فهى لم تستحق هذا لكننى لم أرى هذا الشعار من قبل |
| Annen hakkındaki gerçekler her ne olursa olsun, ölmeyi hak etmiyordu. | Open Subtitles | حسناً,اياً كانت حقيقة والدتك,فهيّ لم تستحق الموت. |
| Onu asla sevmediğini, aptal biri olduğunu ve kendisini hak etmediğini söyledi. | Open Subtitles | قال بانه لن يحبها أبدا وأنها كانت غبية وأنها لم تستحق الحب |
| Oradaki ben olmalıydım. O bunu hak etmemişti. | Open Subtitles | كان من المفنرض أن أكون بمكانها لم تستحق ذلك |
| Daha bunu hak etmedin, barmen çocuk. | Open Subtitles | لم تستحق ذلك أيها الفتى الساقي |
| Belki değilsin ama böylesini de hak etmedin. | Open Subtitles | ربما كلامك صحيح ولكنك لم تستحق ماحدث |
| Bugün başına gelenleri hak etmedin. | Open Subtitles | أنت لم تستحق ما حدث لك اليوم |
| Kovulmayı hak etmedin. | Open Subtitles | لم تستحق أن تُطرد |
| Bunu hak etmedin. | Open Subtitles | أنت لم تستحق هذا. |
| Bunların hiçbirini hak etmedin. | Open Subtitles | و انت لم تستحق ايا من هذا |
| Bu sürtük kazanmayı hak etmedi! | Open Subtitles | العاهرة اللعينة لم تستحق الفوز |
| Sonia bunu hiç ama hiç hak etmedi. | Open Subtitles | و سونيا لم تستحق هذا |
| Kız kardeşim ölmeyi hak etmedi. | Open Subtitles | أختي لم تستحق الموت |
| - Karen bunu hak etmedi! - Evet. David de bunu hak etmedi! | Open Subtitles | (كارين)، لم تستحق هذا، (ديفيد)، لم يستحق هذا |
| Olivia Prescott da ölmeyi hak etmiyordu, Emmy. | Open Subtitles | " أوليفيا بريسكوت " لم تستحق الموت " إيمي " |
| Hele burada ölmeyi hiç hak etmiyordu. | Open Subtitles | وبالتأكيد لم تستحق أن تموت هنا |
| İkisini de hak etmiyordu. | Open Subtitles | إنها لم تستحق أياً منهم |
| Bunları hak etmediğini kaç defa göstersen de umrunda değil. | Open Subtitles | رغم عدد المرات، التي لم تستحق فيها الرؤيته حتّى |
| Sana gelince tam bir adamken bile, sana gösterdiğimiz ilginin yarısını hak etmediğini, biliyorum. | Open Subtitles | أما بالنسبة لك... أعرفك كفاية كي أعلم أنّك حتى كاملاً لم تستحق نصف الإهتمام الذي منحناك إياه |
| Ama ölmeyi hak etmemişti bence. | Open Subtitles | ولكنها لم تستحق الموت |