| Hep bir cerrah olmak istemişimdir ama heyet bana izin vermedi. | Open Subtitles | أردت دائماً أن أكون جراحاً و لكن السلطات لم تسمح لي |
| Hep bir cerrah olmak istemişimdir ama heyet bana izin vermedi. | Open Subtitles | أردت دائماً أن أكون جراحاً و لكن السلطات لم تسمح لي |
| Ve o dosyayı görmeme, yapmak zorunda kalana kadar izin vermedin. | Open Subtitles | وإنّك لم تسمح ليّ برؤية الملف لحين أن أضطررت لفعل ذلك. |
| Eğer okula gitmesine izin vermezsen onu senden uzaklaştırıp yeni bir eve yerleştirecekler. | Open Subtitles | اذا لم تسمح لها بالذهاب الى المدرسة سيأخذونها منك بعيدًا ويضعونها في المنزل |
| Belki de Natalie senin kendine yapmak için izin vermediğin bir şeyi yapmaya çalışıyordu: | Open Subtitles | ربما تحاول ناتالي أن تفعل شيئاً لم تسمح أنت لنفسك من فعله |
| Hatırlarsanız, ben de görmek istedim, ama vermediniz. | Open Subtitles | ولم أرد رؤيتهم لكنك لم تسمح لي لكنني لمستهم |
| Evet, keşke onu çekmeme izin versen. Bana hiç izin vermez. | Open Subtitles | اتمنى لو انك سمحتي لي بتصويرك انها لم تسمح لي ابدا |
| Annemin de kendisi buna izin vermezse, benim kaçmayacağıma dair fantezisi var. | Open Subtitles | و أمي تتوهم أني لن أهرب لو لم تسمح لي بهذا |
| Futbol oynamamıza bile izin vermiyor. | Open Subtitles | حتى انها لم تسمح لنا بلعب كرة القدم الامريكي |
| Annem destekli sütyen almam için izin vermiyordu. | Open Subtitles | في فستان حفل الشتاء الرسمي ؟ أمي لم تسمح لي بشراء صدرية محشوة - كلا - |
| Sayın Hâkim, Bayan Florrick tanığın cümlesini bitirmesine izin vermedi. | Open Subtitles | سيادة القاضيه ،والسيدة فلوريك لم تسمح الشاهد للإجابة بشكل كامل |
| Beni sen bırakacaksın çünkü annem ehliyet almama hiç izin vermedi. | Open Subtitles | و أنتِ ستقودين، لأنّ أمّي .لم تسمح لي بالحصول على رخصة |
| Üzgün, mutlu, kaprisli. Ama annem bir türlü izin vermedi. | Open Subtitles | حزين، سعيد، مزاجي لكن أمي لم تسمح لي بفعل ذلك |
| Onlardan biri olan Hanna Marin Mona'nın odasına girmeme bile izin vermedi. | Open Subtitles | واحده منهم، هانا مارين لم تسمح لي حتى ان ادخل غرفة مونا |
| Ancak Dr. Bothwell gazeteciyle konuşamazdı, çünkü o zamanın hükûmeti buna izin vermedi. | TED | المشكلة أنه لم يسمح للدكتور بوثويل بالتحدث للصحفي، لأن الحكومة الكندية لم تسمح له بذلك أنذاك. |
| Yine de işçibaşı bize bir dolarlık birer çek verecek kadar nazikti. Ama annem o çeki bozdurmamıza hiç izin vermedi. | TED | وقد كان المسؤل عن العمل كريما وأعطانا شيكاُ بقيمة دولار ولكن والدتنا لم تسمح لنا بصرفه |
| Sen de onun hiçbir şey yapmasına izin vermedin. Çalışmak, devriye atmak dışında. | Open Subtitles | وأنت لم تسمح لها من قبل أن تفعل شيئاً سوى العمل والدورية |
| Dram ihtiyacını karşılamak için kurbanın ailesini parçalamamıza da izin vermedin. | Open Subtitles | لم تسمح لنا بتدمير عائلة الضحية من أجل تلبية حاجاتك الطفولية للدراما |
| Eğer esmeme izin vermezsen nasıl gelişmemi bekleyebilirsin? | Open Subtitles | كيف تتوقع منى النمو ان لم تسمح لى بالانفجار |
| Şİmdi bana izin vermezsen sana ulaşamam. | Open Subtitles | اود ان انقذك الان , ولكن لا استطيع ان لم تسمح لي |
| Kiliseye girmesine izin vermediğin adam kimdi? | Open Subtitles | من هو الفتى الذي لم تسمح له بدخول الكنيسة؟ |
| Neden bir büyü mahkemem olmasına izin vermediniz ki sanki? | Open Subtitles | لماذا لم تسمح بأن احصل على مُحاكمة سحرية؟ |
| NIS silaha el koymanıza asla izin vermez. | Open Subtitles | المخابرات لم تسمح لكم أبدًا بإحتجاز السلاح. |
| Annemin de kendisi buna izin vermezse, benim kaçmayacağıma dair fantezisi var. | Open Subtitles | و أمي تتوهم أني لن أهرب لو لم تسمح لي بهذا |
| Karım, dışarıda çekim yapmama izin vermiyor. | Open Subtitles | لم تسمح لي زوجتي بالتصوير خارجا ً |
| Ev Sahipleri Topluluğu evde kedi ya da köpek beslemeye izin vermiyordu. | Open Subtitles | حسناً، "شركة مُلاّك المنازل" لم تسمح بوجود القطط أو الكلاب. |
| Seninle kendi basima ilgilenemem ve seni özel bir programa göndermeme izin vermezsin. | Open Subtitles | لا يمكنني الاعتناء بك لوحدي وإنّك لم تسمح لي بوضعك في برنامج خاصّ |
| Deldirmeme izin vermiyordun, ben de kendim yaptım. | Open Subtitles | نعم. أقصد أنك لم تسمح لي بثقبه |
| Ama babası hediye ettiği için annesi kullanmasına izin vermiyormuş. | Open Subtitles | و لكن أمه لم تسمح له بالعزف عليه لأنه هدية من أبيه |