"لم تفعلوا" - Translation from Arabic to Turkish

• yapmadınız
• yapmazsan
• yapmayacaksanız
• yapmazsanız

Siz ikiniz bu olayda masumsunuz çünkü siz hiçbir şey yapmadınız.
أنتم ليست لكم علاقة في هذا لأنكم لم تفعلوا أي شيئ

Ama bunu söyleyemezdiniz, çünkü bunu yapmadınız.
لكنكم لن تستطيعوا قول ذلك لأنكم لم تفعلوا ذلك، لذلك أنتم لا تستطيعوا

Sadece ödevim için biraz yardım istedim ve siz hiç birşey yapmadınız!
كل مااردته في تعبيري وانتم لم تفعلوا شيء

Ve eğer bunu Kralınız için yapmazsan Sonra benim için yap!
‫إذا لم تفعلوا ذلك من أجلك ملككم ‫افعلوا ذلك من أجلي

Bütün boktan sorularını cevapladım. Eğer hiç bir s.k yapmayacaksanız, Defolun evimden.
لقد أجبت على جميع أسئلتكم إن لم تفعلوا شيئا فاخرجوا من منزلي

"Eğer dediğimi yapmazsanız, hepinizi teker teker öldürürüm." İşte böyle yazmış.
واذا لم تفعلوا سأسعى خلفكم واحداً خلف الاخر .هذه كانت كلماته

O şişko orospu bana atladığında neden hiç birşey yapmadınız?
لماذا لم تفعلوا شيء عندما هاجمتني الكلبة

Elbette siz yapmadınız. Bir süredir sizi izliyoruz.
بالطبع لم تفعلوا شيئاً نحن نراقبكم منذ مدة

Tabii ki siz yapmadınız. Bir süredir sizi izliyoruz.
بالطبع لم تفعلوا شيئاً نحن نراقبكم منذ مدة

Aslında, ben başardım. sizi çok da şımartmamak lazım hiçbir şey yapmadınız.
حسناَ، لقد فعلتها دعونا لا نُصبح مجانين تماماً أنتم لم تفعلوا شيئاً بالفعل

- Aldığın paradan bize de ver. - Ne diyorsun be? - Dokuz ay boyunca bir bok yapmadınız.
ماذا تتحدث عنه بحق الجحيم أنتم لم تفعلوا شيء لمدة 9 أشهر

Ayrıca bu konuda hiçbir şey yapmadınız!
و اغتصبت أمّي و أنتم لم تفعلوا شيئاً بهذا الصدد ؟

Ev sahiplerini dışarı attıktan sonra, yüzme havuzlarına hiçbir şey yapmadınız.
بعد أن طردتم أصحاب المنازل لم تفعلوا أي شيء بالمسابح

Bana yalan söylemekten başka hiçbir şey yapmadınız.
أنتم يارفاق لم تفعلوا شيئًا سوى الكذب علي.

Size şunu söyleyeyim Ajan Murphy, bana o fotoğrafı göstermek dışında hiçbir şey yapmadınız.
دعني أوكد لك بأنه بغض النظر عن الصورة التي قدمتموها لي أنتم لم تفعلوا شيئًا

Doğum günüm için hiçbir şey yapmadınız, değil mi?
أنتم لم تفعلوا شيئاً لعيد ميلادى،أليس كذلك؟

Bunu yapmak zorundasın eğer bunu yapmazsan bizim dostumuz olamazsın,
وهو: عليكم أن ترفضوا وإذا لم تفعلوا ذلك ،فإنكم لستم بأصدقاءنا

Eğer sana söyledikleri her şeyi yapmazsan, seni öldürürler.
إذا لم تفعلوا كُلّ شيء يقولونه لكم، سيقتلوكم

"yapmazsan eğer, makasımızla keseriz seni!"
اذا لم تفعلوا سوف نقصكم بالمقص

Ve, eğer siz, sayın... kibar beyler... bu konuda bir şey yapmayacaksanız... o zaman, siz bir avuç işe yaramaz... korkak, kokuşmuş heriflersiniz... topunuz birden!
وأنتم أيها السادة المحترمين إذا لم تفعلوا شيئاً بشأن ذلك إذن فأنتم مجموعة أوغاد وجبناء

Çünkü eğer yapmazsanız ne kaçırdığınızı bilemezsiniz ve de insanlığın neyi kaybetmekte olduğunu.
لأنكم إن لم تفعلوا ذلك، فلن تعرفوا ما الذي تفتقدونه، ولن تعرفوا ما الذي تخسره الإنسانية.