| Bataklıkta dövüştüğünüzde, niye onu öldürmedin? | Open Subtitles | عندما قاتلتَه في المستنقع, لماذا لم تقتله ؟ |
| Watson, neden şansın varken onu öldürmedin? Yüce İsa, açıl benim için saklanmama izin ver Yüce İsa... | Open Subtitles | لماذا لم تقتله عندما سنحت لك الفرصة ؟ هيا اسرع |
| onu öldürmedin, dönüştürdün. | Open Subtitles | أنت لم تقتله أنت حولته إلى متحول |
| PK onu öldürmedi. | Open Subtitles | إنَّ المنظومة الإرهابيّة لم تقتله |
| Hayır, öldürmedin. Onu Amerika'da buldum. | Open Subtitles | لا لم تقتله انا وجدته فى امريكا |
| Onu öldürmezsen, sende hain olacaksın.. Bir daha buraya gelemeyeceksin. | Open Subtitles | إن لم تقتله, عندها لاتفكر حتى في العودة إلى الحيّ |
| Kendini suçlama. Sen onu öldürmedin. | Open Subtitles | لا تلم نفسك أنت لم تقتله |
| Peki neden onu öldürmedin? | Open Subtitles | لماذا لم تقتله إذاً؟ |
| - Ama onu öldürmedin, öyle değil mi? | Open Subtitles | لكنك لم تقتله , صحيح؟ |
| - Çünkü onu öldürmedin. | Open Subtitles | هذا لأنّكَ لم تقتله |
| onu öldürmedin değil mi? | Open Subtitles | لم تقتله , أليس كذلك؟ |
| Düştü. Ama sen onu öldürmedin. | Open Subtitles | و لكنك لم تقتله |
| onu öldürmedin. | Open Subtitles | نعم، حسنا، أنت لم تقتله |
| Neden onu öldürmedi? | Open Subtitles | لماذا لم تقتله ؟ |
| Irina onu öldürmedi. | Open Subtitles | ايرينا ، لم تقتله |
| Evet. Yani Sydney onu öldürmedi demektir. | Open Subtitles | نعم ، وهذا معناه أن ( سيدني ) لم تقتله |
| Hayır, öldürmedin. Onu Amerika'da buldum. | Open Subtitles | لا لم تقتله انا وجدته فى امريكا |
| Heriften o kadar nefret ediyorsan gitmeden önce niye öldürmedin onu? | Open Subtitles | طالما انك تكره هذا الرجل العجوز هكذا! فلماذ لم تقتله قبيل مغادرتك؟ |
| Eğer Onu öldürmezsen ona dönüşeceğinden korkuyorsun. | Open Subtitles | إذا لم تقتله أنت تخشى أن تصير مشابها له |
| Sen Onu öldürmezsen o seni öldürecek. | Open Subtitles | ان لم تقتله هو سيقتلك |
| Sen öldürmediysen, o zaman kim öldürdü? | Open Subtitles | حسناً ، لو لم تقتله أنت من فعل ذلك؟ |
| Eğer annen onu öldürmemiş olsaydı baban şimdi seni öldürürdü. | Open Subtitles | -لا تستطيع ؟ كان من الممكن أن يقتلك الرجل العجوز لو لم تقتله والدتك |
| Eğer bu kız onu öldürmezse ben onu mahvedeceğim enazından bir sonuç almış olurum, dostum. | Open Subtitles | سأتبول فى بنطالى إذا لم تقتله أو على الأقل سرقت كليته |
| Bu şekilde bir uyarıyla seni öldürmediği için şanslısın. | Open Subtitles | بذلك النوع من الإنتباه أنت محظوظة إنها لم تقتله |