| Hiç bir şey yapmadık.Anlaşmayı bozma şansını kaçırdık. | Open Subtitles | إننا لم نعمل شيئاً، لقد فقدنا فرصتنا في إلغاء العهد |
| Nasıl olurda bütün yıl boyunca birlikte mesai yapmadık. | Open Subtitles | كيف يمكن أننا لم نعمل معا و لو لمرة واحدة طوال العام |
| Bir şey yapmazsak bulunduğumuz yerde golf parkuru olacak. | Open Subtitles | إذ لم نعمل شيئا سيكون هناك ملعب غولف حيث نحن نقف |
| Moralinizi bozmayın bu kadar çabuk pes etmek için bu kadar çalışmadık, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، لا يمكنكم أن تسمحوا له بأن يحبطكم أجل، لم نعمل جاهدين حتى نستسلم في النهاية |
| Bize köylü, kıro diyorlar, ama biz tarlada çalışmasak zengin ahali ne yerdi? | Open Subtitles | ينعتوننا بالريفيين, لكن إذا لم نعمل في الأرض, ماذا سيأكل الأغنياء؟ |
| - Dinle beni, annen ve ben sırf sen başına buyruk ol diye gece gündüz çalışmıyoruz. | Open Subtitles | لم نعمل أنا و أمك بهذا الجد كي تسير أنت عشوائياً |
| Aslında hiç çalışmadığımız bir dava yüzünden hedef haline geldiğimize inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أننا مستهدفان بسبب قضية لم نعمل فيها |
| Eğer sen ve ben beraber çalışmasaydık o zaten orada olmayacaktı. | Open Subtitles | لن يكونَ هنالكَ لتتم إزالتهُ أصلاً لو لم نعمل أنا وأنتَ معًا. |
| Günlük haberler dışında, Kardinal Law'un bunu bilip bilmediği konusunda uzun süreli bir araştırma yapmadık. | Open Subtitles | بعيداً عن تغطيتنا اليومية، إننا لم نعمل موارد تحقيق طويلة الأمد |
| Fakat biz bunun ne olduğunu araştırmak, cazip hale getirmek ve çoğaltmak için, hiçbir şey yapmadık. Ortalama yeteneği artırmak ve insanları sistemde tutmak adına da. | TED | ونحن لم نعمل تقريباً أي شيء لدراسة وضعهم من أجل معرفته وإعادة تكراره, لكي نرفع معدل القدرة أو لكي نشجعهم على المواصلة في هذا الميدان. |
| Biz utanılcak bir şey yapmadık Skip. | Open Subtitles | نحن لم نعمل أيّ شئ نخجل منه .. سكيب. |
| Biz yanlış bir şey yapmadık. İncil deki anlamı ile değil. | Open Subtitles | لم نعمل شيئ خاطئ لاشيئ واضح على اي حال |
| Kardeş, biz bir şey yapmadık. | Open Subtitles | اخى,نحن لم نعمل اى شىء. لم تفعلوا؟ |
| Kahve yok. Bugün yapmadık. | Open Subtitles | ليس عندنا، لم نعمل اليوم. |
| Eğer işbirliği yapmazsak çok sayıda insan ölecek. | Open Subtitles | حسنا, ان لم نعمل كلنا مع بعضنا, المزيد من الناس سوف يموتون |
| Bunu yapmazsak bizi atacaklar. | Open Subtitles | إذا نحن لم نعمل ذلك، سيطردوننا للخارج |
| İyi bak, eğer bir şeyler yapmazsak ölecek. | Open Subtitles | نعم، حسنا، هو سيموت إذا لم نعمل شيء. |
| Biz... Biz... Biz daha önce onun için çalışmadık. | Open Subtitles | لم نعمل لها من قبل و لن نبدأ بالعمل لها الآن |
| Eğlenceli olabilir. Hiç birlikte çalışmadık. | Open Subtitles | يمكن أن يكون ممتع نحن لم نعمل سوية أبداً |
| Sizinle daha önce çalışmadık. | Open Subtitles | .الأمرفحسب. أننا لم نعمل معكِ من قبل |
| ZiLong Chen, seninle o kadar birlikte çalışmasak da bu adeletsizlikten ne kadar acı çektiğini biliyorum. | Open Subtitles | "زيلونغ تشن" على الرغم من اننا لم نعمل طويلاً معاً, أعلم انك عانيت كثيراً من الظلم |
| Madem beraber çalışmıyoruz, seks yapabiliriz, öyle değil mi? | Open Subtitles | إذا لم نعمل سوية بعد الآن.. فيمكننا ممارسة الجنس |
| Şimdi eminim ki hepiniz antremanda hücum çalışmadığımız için endişeleniyorsunuz. | Open Subtitles | الآن, أعلم أنكم جميعاً مشغولينبـ... نحن لم نعمل على هجومنا أثناء التدريب |
| Eğer sen ve ben beraber çalışmasaydık o zaten orada olmayacaktı. | Open Subtitles | لن يكونَ هنالكَ لتتم إزالتهُ أصلاً لو لم نعمل أنا وأنتَ معًا. |