| Yaşayacak fazla zamanın kalmamış olabilir. | Open Subtitles | لعله لم يتبقَ الكثير منها |
| Yaşayacak fazla zamanın kalmamış olabilir. | Open Subtitles | لعله لم يتبقَ الكثير منها |
| Ancak tamamen hırçınlaşmıştı. İnsaniyetinden Geriye pek bir şey kalmamıştı. | Open Subtitles | و لكنه كان قاسياً و لم يتبقَ فيه انسانية |
| Problem şu ki, 1013'den Geriye fazla bir şey kalmadı kardeş. | Open Subtitles | المشكلة هي أنّه لم يتبقَ الكثير من 1013 يا أخي |
| Geriye dördüncü aşama ile son eleme kaldı. | Open Subtitles | لم يتبقَ امامكم سوى المرحلة الرابعة، ومن بعدها المرحلة الأخيرة. |
| Geriye yalnızca üç gün kaldı. O zamana kadar düzeleceğine eminim. | Open Subtitles | لم يتبقَ سوى 3 أيّامٍ، أظنّكَ ستستردّ عافيتكَ قبلذاك. |
| Onu yapamayınca, Geriye bir tek intikam almak kaldı. | Open Subtitles | وعندما لم يفلح ذلك معك، لم يتبقَ لك سوى أن تنتقم. |
| Bana sorarsan şimdiye dek Geriye sadece birkaç dişi kalmıştır. | Open Subtitles | بصراحة لم يتبقَ منها إلا الأسنان |
| Geriye kalan bir şeyim yok. | Open Subtitles | لم يتبقَ لي شيئاً |