| ...ve o günden sonra deli bir daha hücresinden hiç çıkmadı. | Open Subtitles | و منذ هذا اليوم لم يخرج الرجل المجنون أبداً من زنزانته |
| - Beş dakika önce çıkmış olması lazım. - Bu taraftan çıkmadı. | Open Subtitles | ـ لقد غادر مُنذ 5 دقائق ـ لم يخرج من هذا الطريق |
| Eğer birkaç saat içinde dışarı çıkmazsa... kapıyı kırıp doktoru içeri sokun. | Open Subtitles | إن لم يخرج في غضون ساعات اكسر الباب وأدخل الطبيب إلى الغرفة |
| İçeri giriyor ve bir daha dışarı çıkmıyor. | Open Subtitles | إنه يدلف للداخل، ولكنه لم يخرج بعدها قط. |
| Ama çıkmamış, şu anda göçük altında, fakat kurtarma çalışmaları sürüyor. | Open Subtitles | لم يخرج بعد. ما زال داخل الأنقاض ولكنهم يعملون على إخراجه |
| Jefferies bugün kazıya gelmedi. Odasında yoktu. Bara gelip bununla karşılaştılar. | Open Subtitles | شاك لم يخرج الى العمل و لم يكن في غرفتة فذهبنا الى البار و وجدنا |
| Öyle görünüyor ki, Bay Wilder kabuğundan çıkamadı ta ki ikinci yılın yarısına kadar. | Open Subtitles | يبدو أن السيد وايلدر لم يخرج من مكانه منذ فترة طويلة |
| Saat üç buçukta bir striptizci barına girdi ve asla çıkmadı. | Open Subtitles | دخل نادي للتعري حوالي الساعة الـ 3: 30 و لم يخرج |
| Hastaneden eve döndükten sonra bir daha hiç dışarı çıkmadı. | Open Subtitles | و منذ خروجه من المستشفى لم يخرج من البيت مطلقاً |
| Ve çorbada ne olduğunu baktılar ve amino asitler buldular, ama hiç bir şey ortaya çıkmadı, hücre oluşmamıştı. | TED | ثم ألقيا نظرة على ما بداخل الحساء، و وجدا أحماضا أمينية، ولكن شيئا لم يخرج منها، لم تكن هناك خلية. |
| - Evet. Leonard eve tam olarak saat 9:26'da geldi Ve bir daha dışarı çıkmadı. | Open Subtitles | لقد عاد ليونارد اٍلى البيت فى 9.26 بالتحديد و لم يخرج مرة أخرى |
| Plastik boruların içine saklandı ve çıkmadı. | Open Subtitles | لقد إختبأ في أحد الأوعيه البلاستيكيه و لم يخرج |
| Ángel Andrade'nin (Juan) hayatından çıkmadı. | Open Subtitles | لم يخرج من حياه أنخيل أنديرادِ المعروف سابقاً بــ خوان |
| Silahşorları beş dakika içinde dışarı çıkmazsa... kasabayı yakacağım! | Open Subtitles | لو لم يخرج مقاتلهم السريع خلال خمس دقائق، سأحرق المدينة |
| Silahşorunuz 5 dakika içinde çıkmazsa, kasabayı tutuşturacak! | Open Subtitles | إن لم يخرج مقاتلكم السريع خلال خمس دقائق، سيحرق المدينة |
| 10 yıl yerine 7.5 yıl. Sağlık sorunundan dolayı çıkmazsa bile 4 yıl içinde dışarda. | Open Subtitles | سبع سنوات لشعر له ,سوف يموت عند الرابعه هذا اذا لم يخرج بسبب مشاكل طبيه |
| İçeri giriyor ve bir daha dışarı çıkmıyor. | Open Subtitles | إنه يدلف للداخل، ولكنه لم يخرج بعدها قط. |
| Pek çok kişi, ve bunların hiçbiri lanet tapınaktan dışarı çıkmıyor. | Open Subtitles | إذن , العديد من الناس و لم يخرج أحد منهم من المعبد ؟ |
| Dürüst olmak gerekirse çoğumuz aylardır dışarı çıkmıyor. | Open Subtitles | بصراحة، معظمنا لم يخرج إلى الخارج منذ أشهر |
| Hayatında kimseyle çıkmamış ama balo için iki bilet aldı. | Open Subtitles | الذي لم يخرج بموعد طوال حياته قد أشترى تذكرتين لحفلة العودة إلى المدرسة |
| İçeri girmiş ama çıkmamış. Ama tek o değil. | Open Subtitles | ذهب للداخل لكنه لم يخرج لكنه لم يكن الوحيد |
| -Jefrey bu sabah kazıya gelmedi. -Odasında da değildi, geldim ve bunu buldum. | Open Subtitles | شاك لم يخرج الى العمل و لم يكن في غرفتة فذهبنا الى البار و وجدنا |
| Alınma ama, son defa ailem İrlandalılar ve senin tayfa ile bir depoya girdiğinde, kimse canlı çıkamadı. | Open Subtitles | مع خالص الإحترام، في آخر مرة دخلت به عائلتي مخزناً مع الأيرلنديين ومعكم، لم يخرج أحدهم حيّاً |
| Gündüzleri hiç ortaya çıkmaz. | Open Subtitles | انه لم يخرج في وضح النهار. |