| Benim yardım etmeme izin vermediler yani tadı nasıldır bilemem. | Open Subtitles | امي, لم يدعوني اساعد كي لا اعرف كم مذاقها طيب |
| Bir sorunumuz var,benim daha fazla beklememe izin vermediler. | Open Subtitles | اسمع، لدينا مشكلة. لم يدعوني أنتظر أكثر، |
| Özür dilerim ama gümrükten geçene kadar bana telefonumu kullanmaya izin vermediler. | Open Subtitles | إنني متأسف، لكن لم يدعوني أستخدم هاتفي حتى خلّصتُ الرسوم الجمركية |
| Beni hiç evine davet etmedi, o yüzden adresini bilmiyorum. | Open Subtitles | لم يدعوني أبدا إلى منزله، لذا لا أعرف أين يقيم. |
| Kız arkadaşımı arayın, Cindy Laurence. Bana izin vermiyorlar. | Open Subtitles | بعد إذنك سيدي , قدم لي معروفاً واتصل بصديقتي سيندي لاورنس وطمئنها لأنهم لم يدعوني أتصل بها |
| Daha önce söylediğim gibi, Carter deponun yakınana yaklaşmama izin vermediler. | Open Subtitles | أنهم لم يدعوني أقترب من المستودع ،كارتر كما أخبرتك بأنهم لم يفعلوا. |
| Sana anlatmak istedim, ama bana izin vermediler ve daha sonra uzaklara gönderildim. | Open Subtitles | . اردت اخبارك ولكنهم لم يدعوني وعندما تم ارسالي بعيدا |
| Aman Tanrım, bu adamlarla şeyde tanıştım... 5 gün boyunca biradan başka bir şey içmeme izin vermediler. | Open Subtitles | يا إلهي لقد قابلك فيها أولئك الأشخاص إنهم لم يدعوني لشرب شيء سوى البيرة لمدة 5 أيام |
| Okula gelmeyeyim diye ben de onlarla gitmek istedim ama izin vermediler. | Open Subtitles | كالعادة كنت اريد الذهاب معهم حتى لا اضطر للمجيء الى المدرسة ولكن لم يدعوني |
| ve kimsenin onu görmesine izin vermediler. Bana, nişanlısına bile! | Open Subtitles | و لم يدعوني حتى أراه أنا خطيبته |
| Ama gitmeme izin vermediler ve "İçeride daha güvendesin" diyip durdular. | Open Subtitles | , لكنهم لم يدعوني أذهب , "كانوا يقولون , "أنتِ أكثر أمناً بالداخل |
| Benim onunla ambulansa binmeme izin vermediler. | Open Subtitles | لم يدعوني أذهب معها في الإسعاف |
| Gitmeme izin vermediler. | Open Subtitles | هم لم يدعوني أذهب. |
| Konuğum gelene kadar masaya oturmama izin vermediler. | Open Subtitles | لم يدعوني أجلس قبل وصول فتاتي |
| Kazadan sonra yüzümü görmeme izin vermediler. | Open Subtitles | لم يدعوني أرى وجهي بعد الحادث |
| Sonra da içeri girmeme izin vermediler. | Open Subtitles | لم يدعوني أرجع للداخل |
| Sen de orada olmalısın bence. Orada olmalıyım tabii. Peki baban neden davet etmedi beni? | Open Subtitles | حسناً ، يجب علي المجيء ، لكنه لماذا لم يدعوني ؟ |
| - Eve dönüş partini kaçıracak halim yoktu ya gerçi kimse beni davet etmedi ama neyse. | Open Subtitles | اوه لم أكن لأفوت حفلة أستقبالك بالرغم من أن الجميع لم يدعوني |
| Beni düğününe davet etmedi ve küçük bir kahpe gibi korkuyor. | Open Subtitles | هو لم يدعوني لزفافه وهو خائف كعاهرة صغيرة |
| Evet, fakat onlar onu görmeme izin vermiyorlar. | Open Subtitles | نعم. لكنهم لم يدعوني أتحدث معها |
| İki gündür benim görmeme bile izin vermiyorlar. | Open Subtitles | لم يدعوني أراها ليومين |