| Kongre üyeleri dahil birçok insan bu yasayı duymadı bile. | TED | معظم الناس الآن لم يسمعوا أبدًا عن هذا القانون، بمن فيهم أعضاء من الكونغرس. |
| Bu gerçekten çok önemli, çünkü nükleer silahlarla ilgili onlarca kaza meydana geldi ve eminim ki birçoğumuz bunların hiçbirini duymadı. | TED | و من المهم حقاً، لأن هناك العشرات من الحوادث تورطت فيها أسلحة نووية، و أراهن على أن مُعظمنا لم يسمعوا شيئاً عنها. |
| Pekâlâ, bizi duymamış olanlar için: Korsan Partisi olarak, İnternet'e bayılıyoruz. | TED | إذاً، للذين لم يسمعوا بنا: في حزب القرصان، نحن نُحب الإنترنت. |
| İşte size Öklit'in paralel postülatını hiç duymamış iki yaratık -- postülata karşı gelmenin imkansız olduğunu bilmiyorlardı, sadece karşı geliyorlardı. | TED | هنا مخلوقان لم يسمعوا قط بمسلمات اقليدس الموازية لم يعرفوا أنه مستحيل إنتهاكها، وهم ببساطة يحققانها. |
| Zili duymadılar baksana. | Open Subtitles | لا,أنا على ثقة أنهم لم يسمعوا الجرس فحسب |
| Güvenli evdeki konuşmamızı duymadılar, yani operasyonda sorun yok. | Open Subtitles | لم يسمعوا محادثتنا فى البيت الآمن لذا الأمور ما زالت بخير |
| Yarına kadar haber almazlarsa onayımı aldıklarını kabul ederek infazı gerçekleştirecekler. | Open Subtitles | إذا لم يسمعوا رأيي حتى الغد سيفترضون أن لديهم موافقتي ليستمروا في تنفيذ الإعدام |
| Meslektaşlarım daha önce bu soruyu hiç duymadıklarını söylüyorlar. | TED | ويقول زملائي أنهم لم يسمعوا تلك الكلمات من أي مريضٍ قَط. |
| - Bu insanları daha önce hiç duymadım. - Onlar da seni duymadı. | Open Subtitles | لم أسمع عن هؤلاء الناس أبداً - هم لم يسمعوا عنك أيضاً - |
| - Bu insanları daha önce hiç duymadım. - Onlar da seni duymadı. | Open Subtitles | لم أسمع عن هؤلاء الناس أبداً - هم لم يسمعوا عنك أيضاً - |
| Çin'de 2 milyar insan bu sporun adını bile duymadı. | Open Subtitles | 2مليار صيني لم يسمعوا باللعبة قط |
| Çin'de 2 milyar insan bu sporun adını bile duymadı. | Open Subtitles | 2مليار صيني لم يسمعوا باللعبة قط |
| İnsanlar ya duymadı, ya da kulak asmadılar. | Open Subtitles | الناس لم يسمعوا أو يختاروا لتجاهله |
| Ülkenin yarısı "Watergate" kelimesini daha önce hiç duymamış. | Open Subtitles | نصف المواطنين لم يسمعوا من قبل كلمة ووترجيت |
| - Çocuklar silah ya da kaza sesi duymamış. O yüzden-- | Open Subtitles | حسنا,الأطفال لم يسمعوا أى أعيره ناريه أو الاصطدام,لذا لابد أنه |
| İlk önce henüz duymamış olanlar için haberlerim var. | Open Subtitles | أولاً، بعض الأخبار للذين منكم لم يسمعوا. |
| Henüz hiçbir şey duymadılar. | Open Subtitles | لم يسمعوا شيء بعد. |
| Onu duymadılar bile öyle mi? | Open Subtitles | لم يسمعوا بها حتّى؟ |
| On dakika içinde benden haber almazlarsa karın ölür. | Open Subtitles | ،ما لم يسمعوا مني خبراً في غضون عشر دقائق بالتحديد فإنها ستكون ميتة |
| Hem sorduğumda o ismi hiç duymadıklarını söylediler. | Open Subtitles | وأيضاً عندما سألتهم قالوا بانهم لم يسمعوا عنها |