| Bir daha asla kılıç yapmadı düellocu diyarlardaki en büyük kılıç kullananı oldu. | Open Subtitles | ,لم يصنع بعدها سيفاً آخر بينما أصبح المبارز أعظم مبارز على الإطلاق |
| Daha önce hiç kimse bu kadar şekerle kurabiye yapmadı. | Open Subtitles | لم يصنع احد كعكة بهذا القدر من السكر |
| Şövalye François, Tekboynuz'un iki maketini yapmadı. | Open Subtitles | - السيّد فرانسيس لم يصنع نموذجين فقط من سفينة أحادي القرن، |
| Onlar için de anahtar yaptırmamıştır yani. | Open Subtitles | لم يصنع لهن مفاتيح على أي حال |
| Onlar için de anahtar yaptırmamıştır yani. | Open Subtitles | لم يصنع لهن مفاتيح على أي حال |
| Telefon faturası temiz. Hiç bir arama yapmamış. | Open Subtitles | فاتورة هاتفه كانت نظيفة أنه لم يصنع تلك المكالمت |
| Bombayı o yapmamıştı, sadece koymuştu. | Open Subtitles | الآن، هو لم يصنع القنبلة لقد وضعها هناك وحسب |
| Ve asla bir seks kaseti yapmadığını söyledi. | Open Subtitles | و ادعى انه لم يصنع اي شريط جنسي |
| 2004. O yıl başka eser yapmadı. | Open Subtitles | 2004 لم يصنع شيئاً آخر تلك السنة. |
| Hayatım boyunca hiçbir erkek bana yemek yapmadı. | Open Subtitles | ,لطيلة حياتي .لم يصنع أي رجل وجبة لي |
| Silahı o yapmadı ve o bir tanrı değil. | Open Subtitles | هو لم يصنع السلاح وهو ليس اله |
| Tesla istediğim türden bir makineyi hiçbir zaman yapmadı. | Open Subtitles | تيسلا لم يصنع الآلة التي طلبت |
| Yıllardır kılıç yapmadı. | Open Subtitles | لم يصنع سيفاً منذ سنين |
| 50 yıldır kimse vulkanitten plaka yapmadı. | Open Subtitles | (لم يصنع أحد أطقماً من الـ(فولكانيت منذ 50 عاماً |
| Listeyi Price yapmadı. Ev yaptı. | Open Subtitles | "برايس" لم يصنع اللائحة |
| - Mossad. Görünüşe göre bu bombayı senin kütüphaneci yapmamış. | Open Subtitles | نعم، واضحٌ أنّ أمين المكتبة لم يصنع هذه القنبلة. |
| Bombayı o yapmamıştı, sadece koymuştu. | Open Subtitles | الآن، هو لم يصنع القنبلة لقد وضعها هناك وحسب |
| Gilroy'un, kendisini öldüren bombayı yapmadığını farz ediyorum. | Open Subtitles | أفترض أن (قلروي) لم يصنع القنبلة التي قتلته |