"لم يفت الأوان بعد" - Translation from Arabic to Turkish

• Çok geç değil
• Hala çok geç değil
• için çok geç değil
• için asla geç değildir
• Hiçbir şey için geç değildir
• asla geç değil
• için asla çok geç değildir

Yani diyorum ki, sanırım henüz Çok geç değil. Sen...
حسنا ,ما أود ان اقوله انه لم يفت الأوان بعد

Çok geç değil. Hâlâ 16 saati daha var.
لم يفت الأوان بعد ما زال أمامنا ستة عشر ساعة أخرى

Hala Çok geç değil biliyorsun değil mi? Sıradaki seyahatimize çıkabiliriz.
لم يفت الأوان بعد يمكننا أن نستأنف جولتنا التالية

Bak, operasyonu bize devretmek için Çok geç değil.
إسمع، تعلم أنه لم يفت الأوان بعد لتسليم العملية إلينا، كما تعلم

Yeni bir şey öğrenmek için asla geç değildir.
حسناً، لم يفت الأوان بعد لتعلم مهارة جديدة

"Hiçbir şey için geç değildir, baba."
" لم يفت الأوان بعد يا أبى ؟ "

"Bugün için asla geç değil" adlı bir şarkı yapıyoruz.
كنا نسجل أغنية تسمى: لم يفت الأوان بعد

Hatalarımız oldu ama onları düzeltmek için Çok geç değil.
نحن نرتكب أخطاء، لكن لم يفت الأوان بعد لإصلاحهم

Hanna, bir şey yapmak istiyorsan hala polise gitmek için Çok geç değil.
هانا،اذا أردتِ لم يفت الأوان بعد على الذهاب إلى الشرطة.

- İlk öpücüğümü bile vermedim. - Çok geç değil, Meg.
حتى أنني لم أحصل على قبلتي الأولى - لم يفت الأوان بعد يا ميج -

Şimdi Çok geç değil.
حتى الآن لم يفت الأوان بعد, كفّر عن جرائمك ....

Bana nerede olduğunu söyle. Hâlâ Çok geç değil.
أخبرني أين هو لم يفت الأوان بعد

Henüz Çok geç değil. Bu işi halledebilirim.
لم يفت الأوان بعد استطيع أن أتصرف

Hala Çok geç değil.
لم يفت الأوان بعد

Öğrencileri sıkmanın kusursuz yollarını bulmak için asla geç değildir.
لم يفت الأوان بعد للتوصل لطرق جديدة ومملة للطلاب

- Hiçbir şey için geç değildir, baba.
- لم يفت الأوان بعد يا أبى .

asla geç değil.
لم يفت الأوان بعد.

Hiçbir şey için asla çok geç değildir ya da benim durumumda, istediğin kişi olmak için çok erken değil.
وإذا كان ذلك مهمّا لم يفت الأوان بعد أو في حالتي, ليس مبكّر جداً لكي تكون من تريد أن تكون