| Hiçbir Amerikalı ondan daha fazlasını yapmadı ya da vermedi. | Open Subtitles | لم يقدم أي أمريكي شيئاً اكثر منه او يفعل أكثر منه |
| Olanlardan sonra görev raporlarını vermedi. | Open Subtitles | لم يقدم تقريره منذ وقوع هذه الأحداث |
| Dostu için bir koltuk bile vermedi | Open Subtitles | لم يقدم حتي لصديقه المقعد للراحه |
| Yanıkları iş yüzünden olduysa da bunu hiçbir zaman rapor etmedi. | Open Subtitles | لو كان قد احترق اثناء العمل لم يقدم تقرير بذلك ابدا |
| Sırf bir adam sana içki ikram etmedi diye, Hastings, ...o adamın başka suçlar işlemiş olması gerekmez. | Open Subtitles | ذلك لأن الرجل لم يقدم لنا شراب ذلك لا يعني انه ملام بجرائم أخرى |
| Ağabeyine ihanet edeceğine yemin ettiğin kanun adamı yerine sana acıdan başka bir şey vermemiş ağabeyini seçmen çok dokunaklı olsa gerek. | Open Subtitles | أظن هذا يثلج الصدر رؤيتك تختارين أخيك الذي لم يقدم سوى الألم على القانوني الذي أقسمت على خيانته لأجله |
| Yatağıma hiç kahvaltı servisi gelmemişti. | Open Subtitles | لم يقدم لي الفطور على الفراش أبداً من قبل |
| Hiç kimse araziyi sulamam için bir Damla su vermedi. | Open Subtitles | لم يقدم لى أحد قطرة مياه واحدة لرى أرضى |
| Bir allah kulu uçakta yiyecek birşey vermedi bana. -Anne.. | Open Subtitles | لم يقدم لي احد طعاماً على متن الطائره |
| Damien ona bir şey vermedi. Onları buna bulaştıracak bir şey demedi. | Open Subtitles | لم يقدم لها (ديمون) شيئاً لم يقل أبداً أي شيء ورّطهم بالأمر |
| Yıllardır doğru bir hava durumu haberi vermedi. | Open Subtitles | هو لم يقدم نشرة الطقس بشكل جيد منذ سنة |
| Ve şimdiye dek, FBI aslında teröristleri değil, bu gibi operasyonlarda terörist kılığına sokabilecekleri akıl hastası insanları yakaladıkları suçlamalarına hiç cevap vermedi. | TED | وحتى الآن، لم يقدم "م ت ف" أي رد على هذه الاتهامات بعدم القبض على إرهابيين قدر القبض على مرضى عقليين يمكن إظهارهم كإرهابيين في هذا النوع من الضربات |
| - Bana para vermedi. | Open Subtitles | لم يقدم لي أي شيء |
| Sattler o çocuklardan çok para kazandı, onlara hiç vermedi. | Open Subtitles | ساتلر) صنع الكثير من هؤلاء الأطفال) لم يقدم أي شيئ بالمقابل |
| - Bana hiçbir zaman hediye vermedi. | Open Subtitles | إنه لم يقدم لي هدية قط |
| İsim vermedi. Sadece adresi verdi. | Open Subtitles | لم يقدم الإسم فقط العنوان |
| Misafire yiyecek ya da içecek hiç birşey ikram etmedi! | Open Subtitles | شئ مفاجئ ان لم يقدم أيّ مرطبات أو غذاء إلى ضيف |
| St. Christopher bana hiç yardım etmedi. | Open Subtitles | القديس "كريستوفر" لم يقدم أي عون لي |
| Kimse bana yardım etmedi. | Open Subtitles | لم يقدم لى أحد يد العون |
| Buraya köpek getirmenize izin vermemiş. Çok kızgın. | Open Subtitles | لم يقدم لك إذن لجلب كلب هنا. |
| Meclis Üyesi Russo ifade vermemiş. | Open Subtitles | عضو الكونغرس "روسو" لم يقدم شهادته |
| Hiçbir yerde bana kahvaltı servisi gelmemişti. | Open Subtitles | لم يقدم لي الفطور في أي مكان |