| Yakın zamanda ateşlenmediğinden emin olmak için inceleme yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نتحقق منه لنتأكد أنه لم يتم إطلاق النار منه حديثًا |
| Önce yalnız olmadığımızdan emin olalım. | Open Subtitles | لنتأكد أنه لا يوجد لعين هنا يتنصت علينا |
| Ama burada iş harici bir şey olmamış mı emin olmalıyız. | Open Subtitles | لنتأكد أنه لا شيء آخر كان يعمل هنا |
| Sue' nun ajandasını kontrol edip, yapmadığım hiç bir görüşme olmadığından emin olmalıyız. | Open Subtitles | نحن يَجِبُ أَنْ نُدقّقَ اجندة سو، لنتأكد أنه ليس هناك إجتماعات قمت - لم اقم بها |
| İyi olduğundan emin olmak için birkaç dakika daha bekleyelim. | Open Subtitles | لنعطيه بعض الوقت لنتأكد أنه بخير |
| Ama uygun bir şekilde gösterdiğinize emin olun. | Open Subtitles | لنتأكد أنه الحب المناسب |
| İlk önce doğru olduğundan emin olalım. | Open Subtitles | أولاً، لنتأكد أنه صحيح |
| Doğru ev olduğunundan emin olalım. | Open Subtitles | لنتأكد أنه المكان الصحيح |
| Öldüğünden emin olmak için. | Open Subtitles | لنتأكد أنه ميت |