| Deneyimi yetenekle, kimlikleri başarıyla eş tutmayı bırakalım. | TED | لنتوقف عن مساواة تجربة الفرد مع قدراته، مؤهلاته وإمكانياته. |
| Güvenli ve aşina tercihleri kabul etmeyi bırakalım ve harika biri için kapıyı açık bırakalım. | TED | لنتوقف عن الاختيارات المألوفة والمعتادة لنترك الباب مفتوحا لأشخاص من الممكن أن يكونوا مذهلين. |
| Tamam, bu farazi soruları benim özelime fazla girmeden bırakalım. Beni yanlış anlamayın, bugün buraya gelmemin nedeni | TED | حسنًا، لنتوقف عن هذه الأسئلة الافتراضية. قبل أن نقترب أكثر من خصوصيتي. |
| Şu kovalamacayı keselim. Heidi, bu adamların hangisini beğendin? | Open Subtitles | لنتوقف عن تلك الالعاب هايدىمن من رفاقى يثير اعجابك |
| Harika bir fikrim var. Delirmiş gibi davranmayı keselim. | Open Subtitles | واتتني فكرة عظيمة لنتوقف عن التصرف كالقوم المجانين |
| Sohbeti bırakıp işimize bakalım. Tamam mı? | Open Subtitles | حسناً يا جماعة لنتوقف عن الدردشة و نبدأ بشرح المهمة |
| - Bence, aramayı bırakmamızın zamanı geldi. - Onu duydum. | Open Subtitles | أعتقد أنه حان الوقت لنتوقف عن البحث - سمعته - |
| Chuck, bir dakika duralım. | Open Subtitles | حسناً تشاك لنتوقف عن هذا للحظة |
| Küçük oynamayı bırakalım. 100 dolar kaybeden oyundan çıkar. | Open Subtitles | لنتوقف عن اللعب علي هذا المال القليل لنلعب علي مئة دولار كاملة. |
| Tamam, çamur atmayı bırakalım da bunu mantıklı bir şekilde düşünelim. | Open Subtitles | حسناً ، لنتوقف عن السخرية ونبدأالتفكيربهذابطريقةعقلانية. |
| Neyse, tartışmayı bırakalım ve Sevgililer Günü'nün son hızla yaklaşmakta olduğunu hatırlayalım. | Open Subtitles | ولكن, لنتوقف عن الشجار ونذكر أنفسنا أن يوم الحب قد اقترب |
| Çene çalmayı bırakalım da işe koyulalım. | Open Subtitles | حسناً ، لنتوقف عن الاحاديث الغير مهمة ونبدأ بالعمل |
| O halde onu takibi bırakalım. Onu beklemeye başlayalım. | Open Subtitles | لذا لنتوقف عن مطاردته، و نترقبه بدلاً من هذا. |
| Artık şu lanet saygıyı bir kenara bırakalım. | TED | لنتوقف عن تقديم الاحترام الزائد. |
| "İyiymiş gibi davranmayı keselim çünkü hiç kimse iyi değil." diyordu. | Open Subtitles | لنتوقف عن الشعور بالراحة لأن لا أحد بخير |
| Düzenli bir seks hayatımız varmış da mutluymuşuz gibi davranmayı keselim bence. | Open Subtitles | لنتوقف عن التظاهر بأننا نحظى بحياة جنسية فعالة. |
| - Senin de dediğin gibi sevgili kızım, "zırvalamayı keselim". | Open Subtitles | -صه، صه، صه علىتعبيرابنتيالحلوة: لنتوقف عن قول الهراء |
| Tartışmayı bırakıp, birlikte çalışacak kadar yeterli zamanımız var. Biraz daha buz getirin lütfen. | Open Subtitles | ما يكفي لنتوقف عن الجدال ونبدأ العمل سوياً، أحضروا المزيد من الثلج |
| O zaman onu kovalamayı bırakıp, beklemeye başlayalım. | Open Subtitles | لذا لنتوقف عن مطاردته، و نترقبه بدلاً من هذا. |
| Cenazelerde ağlamayı bırakmamızın zamanı geldi. | Open Subtitles | إنّه الوقت لنتوقف عن البكاء في الجنائز |
| Sadece duralım, tamam mı beyler? | Open Subtitles | لنتوقف عن هذا يارفاق. حسناً؟ |