| Moon, gidip Koca Abe'e büyük bir set altın diş satın alalım. | Open Subtitles | مون, لنذهب أنا وانت لنشتري لأيب الكبير مجموعة من الاسنان الذهبية اللعينة |
| Sadece gezmeye geldiğimizi düşünmüştüm. Hadi öyleyse. Gidip birkaç armağan alalım. | Open Subtitles | وأنا من كنت أظننا نتنزه فحسب تعال إذاً، لنشتري بعض العنب |
| Yo yo, İyiyim ben. Hadi çocuklara dondurma alalım. | Open Subtitles | لا لا انا بخير لنشتري بعض المثلجات للصغار |
| Onlara giysi alırız, resimlerini çektiririz, spor salonuna göndeririz. | Open Subtitles | لنشتري لهم الثياب وندفع لصورهم وعضويات صالة التدريب |
| Evet, daha alışveriş merkezine gidip döşek alacağız. | Open Subtitles | علينا أن نمر على المخزن الكبير لنشتري المفرش |
| Ama önce, duyarlı, duygusal seks yapıp, birbirimizi okşayıp, sonra ayakkabı alışverişi yapmalıyız. | Open Subtitles | أجل، لكن أتعرفين؟ علينا أولاً ممارسة الحب العاطفي الرقيق ثم نتعانق ونذهب بعدها لنشتري الأحذية |
| İhtiyacımız olmayan şeyleri almak için nefret ettiğimiz işlerde çalıştırıyor. Biz, tarihin orta çocuklarıyız dostlarım. | Open Subtitles | نعمل في وظائف نكرهها لنشتري تفاهات لا نحتاجها |
| Orduya satmadan önce onun payını satın alalım. | Open Subtitles | لنشتري منها الثلث خاصتها قبل أن نبيع الأرض للجيش |
| - Benim görüşüm bu. - Şunu alalım. | Open Subtitles | ـ هذا ما كُنتُ أفكـر به ـ لنشتري لهـا هذا الخاتـم |
| Hayır, Swizzlers'ın harika olduğunu söylüyorum ben. Hadi biraz hardal alalım. | Open Subtitles | لنشتري بعض الخردل ما رأيك بعلبة من الشيبس |
| Düşünüyorum da, alışverişe çıkıp sana yeni bir şeyler alalım da her gün böyle resmi giyinmek zorunda kalmazsın. | Open Subtitles | كنت أفكر ربما يجب أن نذهب للتسوق اليوم لنشتري لك ثياباً جديدة حتى لا تحتاج للتأنق كل يوم |
| Biraz kızarmış dondurma alalım, birkaç kızarmış şekerleme. | Open Subtitles | لنشتري فطيرة مقلية أو حلوى الخطمي المقلية |
| Hadi kalk Küçük Ed. Gidip sana bir çift iş botu alalım. | Open Subtitles | هيا اد الصغير لنذهب لنشتري لكي زوج من الاحذية |
| Biraz kahve alalım belki biraz da ayı kalbi. | Open Subtitles | لنشتري بعض القهوة و ربما بعض قلوب الدببة |
| Tabana vurdu. Hadi, alalım. | Open Subtitles | لقد وصلت لأدنى مستوى، هيا لنشتري |
| Haydi gidip kötü kitaplar alalım. | Open Subtitles | لنشتري بعض الكتب اللا أخلاقيـة |
| Hadi gidip seks salıncağı alalım. | Open Subtitles | دعينا نذهب لنشتري أرجوحة الجنس |
| Merkeze giderken yolda durup sana hamburger alırız kahraman. | Open Subtitles | سنتوقف لنشتري لك شطيرة لحم في طريقنا لإدارة الأمن الوطني أيّها البطل. |
| Bu yüzden, ya Atlanta'ya dönersin ya da burada kalacaksan sana bir silah alırız. | Open Subtitles | أعتقد إمّا ان تنقلين مجددًا إلى "أتلانتا" او لنشتري لكِ مسدس لو كنتِ ستبقين هنا |
| Bakalım şimdi nasıl bir şey alacağız. | Open Subtitles | كنا لنشتري لك سيارة جديدة مَن يعرف الآن علاما سنحصل |
| Ayakkabı alışverişi. | Open Subtitles | أن نذهب لنشتري الأحذية |
| Fakat bu $300'ın hepsini kendime yeni botlar almak için harcayacağım. | Open Subtitles | لكني سأستخدم هذه 300 دولار لنشتري لنا جميعاً أحذية جديدة |