| Mısır'da mezar kalmadı diye mi bizi bu çölde ölüme getirdin? | Open Subtitles | أليس بسبب أنه لا توجد مقابر فى مصر فإنك تأخذنا لنموت فى القفاري ؟ |
| Mısır'da mezar kalmadı diye mi bizi bu çölde ölüme getirdin? | Open Subtitles | أليس بسبب أنه لا توجد مقابر فى مصر فإنك تأخذنا لنموت فى القفاري ؟ |
| John'u vurup bizi ölüme terketmene neden olan hislerin değil miydi? | Open Subtitles | تخبرني أنها لم تكن عن العاطفه عندما قتلت جون وتَركَنا كُلنا لنموت. |
| Burada ölmek için mi yoksa zengin olup özgür insanlar olarak yaşamak için mi? | Open Subtitles | لنموت هنا أم لنصبح اغنياء و نعيش كرجال أحرار ؟ |
| Çok güzel kokuyor ama ölmeye değmez. | Open Subtitles | ، رائحتها زكية لكن ذلك ليس سبباً لنموت من أجله |
| Orada masumiyetle yaşayacak masumiyetle öleceğiz. | Open Subtitles | في براءة هناك سنعيش في براءة هناك لنموت |
| - Şerifin bizi suç mahaline getirip sonra da ölüme terk etmesi mantıklı değil, değil mi? | Open Subtitles | ليس منطقياً ان يأتي بنا الشريف إلى مسرح الجريمة و من ثم يتركنا لنموت أليس كذلك؟ |
| Bize ihanet ettiler bence, bizi burada ölüme terk ettiler. | Open Subtitles | , أشعر أنهم خانونا فحسب أنهم تركونا هنا لنموت |
| Şu "ölüme iffetinizle mi gideceksiniz?" diye sorup duran hani. | Open Subtitles | الذي استمر في سؤالنا إن كنا على قدر كافٍ من الطهارة لنموت ؟ |
| Gitmesine izin verme! Yüzüp kaçar ve bizi ölüme terk eder. En azından yanımızdayken üstünlük bizde. | Open Subtitles | لا تفلتوها، ستسبح و تتركنا لنموت هنا بوجودها على الأقلّ لدينا أفضليّة |
| Şu "ölüme iffetinizle mi gideceksiniz?" diye sorup duran hani. | Open Subtitles | الذي استمر في سؤالنا إن كنا على قدر كافٍ من الطهارة لنموت ؟ |
| Bizi buraya yolladığınızda aslında ölüme yolladınız ama mucizevi bir şekilde çoğumuz hâlâ hayatta. | Open Subtitles | عندما أرسلتونا إلى هنا .. أرسلتونا لنموت ولكن بأعجوبة .مازال معظمنا أحياء .. |
| 50 yıl önce birkaç insan ceplerini doldurdu ve bizi buraya ölüme gönderdiler. | Open Subtitles | قبل 50 عاماً، بعض الناس افرغوا جيوبهم وارسلونا هنا لنموت |
| Bizi ölüme terk etti. Kimse seninle gitmeyecek. | Open Subtitles | ـ لقد تركنا هُنا لنموت ـ لن يذهب معكِ أيّ أحد |
| Devam edin Serrano. Korkmayın. ölmek için bundan daha onurlu bir yol yoktur. | Open Subtitles | تقدم يا سيرانو، لا تخف فهذه الطريقة اللائقة الوحيدة لنموت بها |
| ölmek için 10 askerimle birlikte emir ve görüşlerinize hazırım komutanım. | Open Subtitles | أنا وجنودي العشرة بإنتظار أوامرك لنموت يا سيدي |
| Her halûkarda buraya ölmeye geldik, değil mi? | Open Subtitles | لقد أتينا هنا لنموت على أية حال, أليس كذلك؟ |
| Orada masumiyetle yaşayacak masumiyetle öleceğiz. | Open Subtitles | في براءة هناك لنعيش هناك لنموت |
| Ta ki günesin filtrelenmemis isinlari bizi tavuk gibi pisirmeden cigerlerimiz tuzlu suyla dolmadan ve hepimiz gebermeden! | Open Subtitles | قبل أن تقوم أشعة الشمس الصرفة بقلينا كالطعام المكسيكي وقبل أن تُملأ رئتا كلٌ منا بالماء المالح ، لنموت جميعاً |
| Bizi ölmemiz için burada bırakmış, ödlek herif. | Open Subtitles | تركنا هنا لنموت ذلك السافل الجبان |
| Birbirimiz için ölürüz. | Open Subtitles | نحن لنموت دفاعًا عن أحدنا الآخر |
| Madem öleceğiz bari insan gibi ölelim, hayvan gibi değil. | Open Subtitles | لو كنا سنموت، لنموت كبشر وليس حيوانات |
| Farkındaysan hepimiz ölebilirdik, çocuklarım öldürülebilirdi. | Open Subtitles | هل تدركي أنه كنا لنموت جميعاً ويذبح أطفالي |