"لن أتركك" - Translation from Arabic to Turkish

• izin vermeyeceğim
• Seni bırakmayacağım
• seni bırakmıyorum
• izin vermem
• Seni terk etmeyeceğim
• asla bırakmayacağım
• izin veremem
• Seni bırakmam
• seni bırakamam
• izin vermiyorum

Bir iskelete de dönsen gitmene izin vermeyeceğim, tamam mı?
وأنا لن أتركك تذهب حتى لو كنت هيكل عظمي, أفهمت؟

Merdivenlerden çıkarken bana bakmana izin vermeyeceğim, seni yaramaz şey.
لن أتركك تنظرين لي .و أنتِ تصعدين الدرج ..

Yüzleş tatlım, bu sefer kaçmana izin vermeyeceğim.
واجه الأمر، انا لن أتركك تفلت هذه المرة.

Seni bırakmayacağım ama onun öyle düşünmesini sağlayabiliriz.
أنا لن أتركك بعدي لكنّنا يمكن أن نجعله يعتقد بأنّني سأتركك

- seni bırakmıyorum, Herkül.
أنا لن أتركك الآن هرقل إنتبهى إلى للحظة ..

Ateşten hiç korkma Meg. Yanmana izin vermem.
آه لا تكوني خائفة من النار يا ميج أنا لن أتركك تحترقين

Hayır, Seni terk etmeyeceğim, tamam mı? Kovayı aşağı indiriyorum.
كلا لن أتركك وحيدة هنا سأنزل الدلو من أجلك

Bu şekilde yaşamayacağım, Morris. Bu eve bir yabancı gibi girip çıkmana izin vermeyeceğim.
أنا سوف لن أتركك تمشي جيئة وذهابا هذا البيت مثل الغريب الكليّ.

Bana yalan söylemene izin vermeyeceğim! Olanları açıkla!
أنا لن أتركك تكذب على ياتشارلى يجب أن تفسر هذا الان

Hayatımı sana vermem gerekse bile, ölmene izin vermeyeceğim..
حتى إذا وجب أن أضحي بحياتي، لن أتركك تموت.

Seni bu konuma getirebilmek için elimden geleni yaptım ve her şeyi mahvetmene izin vermeyeceğim!
لقد فعلت كل ما فى وسعى لكى تفوز أنت بهذا الوضع و أنا لن أتركك ترمى بكل هذا جانباً

Bu sefer izin vermeyeceğimi biliyordum. İzin vermeyeceğim.
أنا فقط لن أستطيع أن أتركك تذهب لن أتركك هذه المرة

Burada kalıp oğlumu suç ortağı yapmana izin vermeyeceğim. Tamam mı?
لن أتركك تبقى هنا و أجعل أبني شريكاً لك.

Ramos Wald'a şahitlere göre demiş ki: "Seni bırakmayacağım."
وقال راموس لوالد وفقا لما قاله بعض الشهود، "أنا لن أتركك هنا".

Kasabadan ayrılana kadar Seni bırakmayacağım.
أنا لن أتركك بعد أن نصل إلى المدينة

Ve bu sefer Seni bırakmayacağım, söz veriyorum.
وهذه المرة أدعك بأني لن أتركك أبدا

seni bırakmıyorum. Eğer bırakırsam, öleceksin.
لن أتركك وحدك ستموت لو سمحت بهذا

seni bırakmıyorum. Karımla birlikte gidiyorum.
أنا لن أتركك أنا ذاهب مع زوجتى

Bütün bizim olanı boşa harcamana izin vermem, kızımız henüz evleniyor.
أنا لن أتركك تبذر كل ما لدينا، لازالت إبنتنا مقبلة على الزواج

Hatta beni cips hizmet bırakamazdı, o yüzden Seni terk etmeyeceğim.
لم تستطع أن تتركني لأقدم البطاطس لذا لن أتركك

Tek bildiğim seni sevdiğim. Seni bir daha asla bırakmayacağım. Birlikte halledeceğiz.
كل ما أعرفه اننى أعبدك و لن أتركك و سنتغلب على كل شئ بطريقة ما

Onu severim de ama seni, sırf yokluğumdan faydalanıp elimden almasına izin veremem.
لكنك تعرفين شعوري تجاهك. وأني لن أتركك تذهبين للخطأ.

Demin cesurluk taslıyordun! şimdi de ben Seni bırakmam.
كنت تمثل عليّ الشجاعة الآن لن أتركك

Sevgilim, artık seni bırakamam.
. عزيزتى , إننى لن أتركك الأن

Gitmeyeceksin. İzin vermiyorum.
لن تذهب الى أي مكان لن أتركك تذهب الى أي مكان