| Büyük Vadiye. Büyük anne-babamı bulana kadar da durmayacağım. | Open Subtitles | الى الوادى العظيم أنا لن أتوقف حتى أجد أجدادى |
| Dünyayı sizin her birinizden kurtarana kadar durmayacağım. | Open Subtitles | لن أتوقف حتى أخلص العالم من اّخر واحد منكم |
| Dünyayı sizin her birinizden kurtarana kadar durmayacağım. | Open Subtitles | لن أتوقف حتى أخلص العالم من اّخر واحد منكم |
| Bana söyleyene kadar Durmayacağımı biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعلم بإني لن أتوقف حتى تخبرني، أليس كذلك؟ |
| 10 dakikada bir duracak değilim. | Open Subtitles | لن أتوقف كل عشرة دقائق |
| Çünkü bu defa sen yumruğumun üzerinde bir yağ tabakasına dönüşene kadar durmayacağım. | Open Subtitles | أن هذا اليوم لن أتوقف حتى تصبح مجرد ذهنآ في قبضتي |
| durmayacağım, durmayacağım Şansımı deneyene kadar | Open Subtitles | لنأتوقفأبداً لن أتوقف أبداً, حتى أنال فرصتي |
| Bundan nasıl sıyrıldığını bilmiyorum ama Tanrı şahidim olsun, buluncaya kadar kesinlikle durmayacağım. | Open Subtitles | أنا لا أعرف كيف تدير هذا المكان لكنيأقسم, أنني لن أتوقف حتى أعرف هل تفهمني؟ |
| Ve hiç durmayacağım, Bud. Senin yardımınla, benim hükümetim... çevre korumanın lideri olacaktır. | Open Subtitles | و لن أتوقف هناك و لكن بمساعدتكم إدارتي ستكون رائدة بحماية البيئة |
| Onunla dünyada ilk görüşen olmadan durmayacağım. | Open Subtitles | لن أتوقف حتى أحصل على أول لقاء صحفي حصري على مستوى العالم. |
| O sahilde birlikte olana kadar, durmayacağım. | Open Subtitles | لن أتوقف إلى أن نصبح على ذلك الشاطئ معاً |
| Bütün kemiklerim kırılsa da umrumda değil. Söz veriyorum durmayacağım. | Open Subtitles | لا أبالي إذا كسروا كل عظمة من جسمي أعدكِ بأنني لن أتوقف |
| Ama beni bilirsin, bir isim alana kadar...durmayacağım. | Open Subtitles | ولكنك تعلم أني لن أتوقف حتى أحصل على اسم. |
| Bu yüzden Amanda'nın nerede olduğunu söyleyene kadar durmayacağım. | Open Subtitles | ولذا فأنا لن أتوقف حتى تخبرني أين أماندا |
| Bilmiyorum. Bir yolunu bulana kadar durmayacağım. | Open Subtitles | لا أعرف , لكنني لن أتوقف حتى أجد الطريقة. |
| Durmayacağımı gördüklerinde beni polemik konusu ettiler. | Open Subtitles | وحالما علموا بأنني لن أتوقف قاموا بنصب مكيدةٍ لي |
| Yıllardır sana göz kulak oluyorum, şimdi duracak değilim! | Open Subtitles | لقد إعتنيت بك لأعوام لن أتوقف الآن! |
| Çok dirençliyim ama bırakıyorum, ve denemeye devam ediyorum, ve bırakıyorum, ama asla Durmuyorum, ve bırakıyorum. | Open Subtitles | أنا صامدة جدًا لكني هبطت واستمريت في المحاولة ثم هبطت لكنني لن أتوقف |
| Cevap verene kadar aramayı kesmeyeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | لن أتوقف عن الإتصال حتى تجيبي، حسناً؟ |
| Yapana kadar susmayacağım. Yap şunu, yap şunu. | Open Subtitles | لن أتوقف حتى تفعل ذلك، افعل ذلك، افعل ذلك |
| Çocuklarına bir şeyler almayı bırakmayacağım. | Open Subtitles | أنـا لن أتوقف عن شراء الأشياء للأطفال،بالرغم من ذلك |
| Hayır, Martinez serbest kalana ve sen cinayetten hüküm giyene kadar pes etmeyeceğim. | Open Subtitles | كلاّ , لن أتوقف حتى يتحرر "مارتينز" ويتم اتهامك بالقتل |
| Beni şimdi öldürsen iyi edersin çünkü seni aramaktan asla vazgeçmeyeceğim. | Open Subtitles | ربما عليك أن تقتلني الآن لأنني لن أتوقف عن مطاردتك أبداً |