| Yükselme meselesine girmeyeceğim, fakat bunun dışsal bir iddia olduğunu söylerim. | TED | سوف لن أدخل في تفاصيل ما إذا كان بعث فعلاً أو لا، ولكن سأقول أن هذا ادعاء للحقيقة الخارجية. |
| İlk cinsel deneyimimin ince detaylarına girmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدخل في تفاصيل تجربتي الأولى استرخِ وحسب000 |
| Çok bilimsel. Bu konuya şimdi girmeyeceğim. | Open Subtitles | إنه شيء علمي للغاية لن أدخل في التفاصيل الآن |
| Sizin gibilere de bir şey deniyordu, bayım ama bu konuya girmeyeceğim. | Open Subtitles | يوجد مصطلح لك أيضا, سيدي لكنني لن أدخل في مثل هذا الأمر الان. |
| Ayrıntıya girmeyeceğim. Bu sana sadece daha çok acı verir. | Open Subtitles | لن أدخل في التفاصيل لأنها ستزعجكِ فقط |
| Bu konulara girmeyeceğim. | Open Subtitles | الأمر معقد جداً، لن أدخل في التفاصيل. |
| Tekrar bu konuya girmeyeceğim. | Open Subtitles | أن لن أدخل في هذا النقاش مجدداً. |
| Seninle şimdi bir tartışmaya girmeyeceğim, Allie. | Open Subtitles | لن أدخل في نقاش معك الآن |
| Detaylara girmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أدخل في التفاصيل. |
| Bir daha asla o kafanın içine girmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أدخل في رأسك مرة أخرى. |
| O suya girmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدخل في تلك المياه. |
| Bu işe onunla birlikte girmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدخل في صلب الموضوع معه |
| Bu işe onunla birlikte girmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدخل في صلب الموضوع معه |
| -bunun tartışmasına girmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدخل في ذلك الجدال. |