| Hiçbir yere gitmiyorum. 30 sezondur bu karedeyim ve ayrılmıyorum. | Open Subtitles | لن أرحل لأي مكان ، كنت بهذه المقصورة لـ30 موسم ، ولن أرحل عنها الآن |
| - İstediğimi alana kadar bir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | أنا لن أرحل من هنا حتى أحصل على ما جئت لأجله |
| Bak, herkesten senin hakkında duyduğum tek şey, senin ne kadar hayret verici olduğun ve bana yardım edene kadar buradan gitmiyorum! Kahretsin! | Open Subtitles | سمعت عن كم أنت مذهل، لن أرحل حتى تساعدني |
| Kocakaynak'ı bulmadan bir yere gitmem. - Bu... - Beni ona götüremez misin? | Open Subtitles | لن أرحل إلا بعد أن أجد بيج وايلد هل يمكنك تصحبينى اليه؟ |
| Sensiz gitmem. Sözüm söz. Sen şimdi dinlen. | Open Subtitles | لن أرحل من دونك، أعدك، والآن اذهب لنيل بعض الراحة |
| Neden bana ilaç verip yol kenarına attığını söyleyene kadar gitmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أرحل حتّى تخبريني بسبب تخديركِ إيّاي وتركي على جانب الطريق |
| Neden bana ilaç verip yol kenarına attığını söyleyene kadar gitmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أرحل حتّى تخبريني بسبب تخديركِ إيّاي وتركي على جانب الطريق |
| Hayır, gitmiyorum. Seni görmek için şehrin yarısını geçtim. | Open Subtitles | لا , لن أرحل , لقد أتيت من آخر البلاد لرؤيتكِ فقط |
| Tamam, şimdi gitmiyorum, kasabada işlerim var. | Open Subtitles | حسنا، ولكني لن أرحل الآن لدي أشياء يجب قضاؤها فى البلدة |
| Ve bazı bilgiler almadan gitmiyorum. | Open Subtitles | وأنا لن أرحل قبل أن أحصل على بعض المعلومات |
| Böyle düşünmene üzüldüm, çünkü ben gitmiyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا آسفة لشعورك حيال هذا لاني لن أرحل |
| Bin dolarımı vermeden şuradan şuraya gitmiyorum! | Open Subtitles | لن أرحل من هنا حتّى تعطينى الألف دولار خاصّتي |
| Bu evden gitmiyorum. | Open Subtitles | لن أرحل من هذا المنزل، و لن أتخلّى عن عائلتي |
| Kız kardeşime zarar verenin kim olduğunu öğrenmeden hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | إنّما لن أرحل قبل أن أكتشف من يُحاول إيذاء أختي. |
| - Oğlum olmadan gitmem. - Biz de gitmeyiz. | Open Subtitles | يفترض به أن يكون بالطابق العلوي، لن أرحل بدون ابني |
| - O şeyi alana kadar gitmem. | Open Subtitles | أنا لن أرحل حتّى أحصل على ما أتيتُ من أجله |
| Beni burada istemiyorsan, anlarım, ama konuşmadan gitmeyeceğim. | Open Subtitles | لا يجب علينا إذا لم تردينى هنا .. أتفهم هذا ولكننى لن أرحل من هنا إلا إذا تحدثنا |
| Kız kardeşimin neden öldüğünü bulmadan buradan gitmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أرحل عن هنا إلا عندما أعلم سبب موت شقيقتي |
| Şimdi senin yanında olma sırası bende. Senden bir daha hiç ayrılmayacağım. | Open Subtitles | الآن حان دوري لأبقي بجانبك لن أرحل عنك أبداً مجدداً. |
| Ben gelmiyorum. Yapamam. Bu kütüphaneyi bulmak için yıllarımı verdim. | Open Subtitles | لن أرحل ، لا أستطيع لقد قضيت الكثير من الوقت باحثاً عن هذا المكان |
| Size, şimdi veya hiçbir zaman gitmeyeceğimi söylüyorum. | Open Subtitles | أريدكم أن تعرفوا أننى لن أرحل عن هذا المكان الآن أو فى أي وقت |