"لن أسمح بأن" - Translation from Arabic to Turkish

• izin vermeyeceğim
• izin veremem
• izin vermem

İnsanlarımın hapse gitmesine izin vermeyeceğim,söz veriyorum.
لن أسمح بأن يدخل أي من رجالي إلى السجن، أعدك

Aşkının çaresizce tükenmesine izin vermeyeceğim, benimki gibi olmayacak.
لن أسمح بأن يكون حبك غير متبادل. ليس مثل حبي.

İnsanlarımızın inançlarına bu kadar aşağlayıcı bir şekilde saldırılmasına izin vermeyeceğim.
لن أسمح بأن تضرب قناعات شعبنا بأساليب كهذه

Merak etme. Küçük kaba adamın seni incitmesine izin vermeyeceğim.
لا تقلق أنا لن أسمح بأن يأذيك الرجل الصغير

İşte ben burada devreye giriyorum. Bunun bir daha olmasına izin veremem.
من هنا سأبدأ ,لأني لن أسمح بأن يتكرر هذا

Olgunlaşana değin kimsenin gelip sizi kopartmasına izin vermem.
أنا لن أسمح بأن تقطفا من التربة قبل .أن تنضجا

Kelly'i kaybetmeyeceğim. Bunun olmasına izin vermeyeceğim. Sakin ol.
من الممكن أن نفقد كيلي وأنا لن أسمح بأن يحدث ذلك

O canavarlar gibi olmamıza izin vermeyeceğim.
لأنني لن أسمح بأن نتحول إلى نسخة من الوحوش الذين نطاردهم

Dinle, Catherine'in karşısında beni küçük düşürmene izin vermeyeceğim.
حسنا، استمع لن أسمح بأن تؤثر على علاقتي مَع كاثرين.

Padma, ...sana hayatım üstüne yemin ederim ki sana veya babana bir şey olmasına izin vermeyeceğim.
بادما أقسم لكي، بحياتي أنني لن أسمح بأن يمُسَّك أي ضرر

Senin belirttiğin gibi kararlarını kişisel saçmalıklarına göre veren bir ortağım olmuştu ve buna bir daha izin vermeyeceğim.
و مثلما أشرت مسبقاً، كان لدي شريك الذي يتخذ قراراته وفقاً لأموره الشخصيه وأنا لن أسمح بأن يحدث هذا مجدداً

Kilisenin beyninin yıkamasına izin vermeyeceğim.
لن أسمح بأن يتم تلقينها أفكاراً عن طريق الكنيسة

Sebebi anlamaya zorlayamam tabii seni. Ama tehlike yaratmana izin vermeyeceğim.
والآن، لا يمكنني أن أرغمكِ يأن تنصاعي للعقل، ولكن لن أسمح بأن تشكلي خطرًا

Söyleyemem. Benim yüzümden başka birinin ölmesine izin vermeyeceğim.
لا يمكنني إخبارك بذلك، لن أسمح بأن يموت أي أحد آخر بسببي.

Aynı hatayı yapmana izin vermeyeceğim. Uber'in, Palantir'in, Zenefits'in ve ilk yıllarımda Chipotle'nin yaptığı beni işe almama yanlışını.
لن أسمح بأن تخطئي كما أخطأ من قبلك أوبر، بالنتير، زينيفتز وقبل سنوات تشوبتليه

Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim.
أنني لن أسمح بأن تصابي بأيّ مكروه

Ve arkadaşlarımın öylece tutuklu kalmalarına izin vermeyeceğim.
لن أسمح بأن يكون رفاقى أسرى كما هم الآن

Amerika Birleşik Devletleri'nin geleceğinin başkanının psikopat bir Daisy Mae tarafından bir sunak taşı üstüne bırakılmasına izin vermeyeceğim!
أنا لن أسمح. بأن يصبح رئيس الولايات المتحدة المستقبلي... عرضة للإذلال بسبب فتاة معقدة حقيرة.

Bir avuç mırıl zırıl şebekler gibi davranarak bu ismi bir gecede lekelemenize izin vermeyeceğim.
و لن أسمح بأن يفقد إسمه بريقه و لمعانه ... بالهذيان و التصرفات الخرقاء

Şu an zevke gelip vampir dürtüsünün beni ele geçirmesine izin veremem!
لن أسمح بأن أُثار وأن أدع ! رغبة مص الدماء تستولي عليّ

- Biliyorum. – Başka birinden öğrenmesine izin veremem.
حملته حتى قبلكِ - أعلم - لن أسمح بأن يعرف من شخص آخر

Çıkarlar ve karanlık dürtülerle buna leke sürülmesine izin vermem.
لن أسمح بأن تفسدني مصالح خارجية أو غرائز سوداوية