"لن أعود إلى" - Translation from Arabic to Turkish

• gitmeyeceğim
• geri dönmeyeceğim
• Oraya dönmeyeceğim
• 'a dönmüyorum
• a dönmeyeceğim
• geri dönmüyorum
• ne dönmeyeceğim
• dönmeyeceğime
• dönmeyeceğimi
• dönmeyi düşünmüyorum

Babamın hayatı üstüne yemin ederim, bir daha gitmeyeceğim.
أقسم برأس أبي، أنني لن أعود إلى هناك أبداً.

Anlamıyor musun? A.E.Pi'deki Karayip Gecesi'ne tekrar gitmeyeceğim.
لن أعود إلى ليلة الكاريبي في الأخوية اليهودية

Damon, ayrıldığından beri ona hiç bu kadar yaklaşamamıştık. geri dönmeyeceğim.
إنّنا في أقرب مكان منه مُنذ غادر، لن أعود إلى البيت.

O eve bir daha geri dönmeyeceğim! Bu sefer olmaz! Asla dönmeyeceğim!
لن أعود إلى هناك ثانيةً، ليس هذه المرة، لن أعود

Size dedim, Oraya dönmeyeceğim!
أخبرتكم , لن أعود إلى هناك ماذا تكتبين ؟

New York'a dönmüyorum.
لن أعود إلى نيويورك.

Ona yardım etmeden Detroit'a dönmeyeceğim.
لذا لن أعود إلى "ديترويت" بدونمساعدته.

Max oraya geri dönmüyorum. Ben de sana otelde bir içki ısmarlıyorum.
لن أعود إلى هناك، بالحقيقة، سأعزمك على شرابٍ بفندق البلازا

Sana o hediyeyi getirmeden Kralın Şehri'ne dönmeyeceğim.
لن أعود إلى هبوط الملك حتى لدي ذلك بالنسبة لك.

Şöyle demen gerek: "Babamın hayatı üstüne yemin ederim, bir daha gitmeyeceğim."
لا! يجب أن تقول: "أقسم برأس أبي، أنني لن أعود إلى هناك أبداً"

Hücreme gitmeyeceğim. Oğluma burada ihtiyacım var
لن أعود إلى زنزانتي، أريد أبـني هنا

- Hastaneye gitmeyeceğim. - Hapishaneden bahsediyorlardı.
لن أعود إلى المستشفى - إنهم يتحدثون عن السجن -

Buraya geri dönmeyeceğim. - Ama ben buradan kurtulmak istiyorum.
لن أعود إلى هنا ثانية حسناً , أريدك بالخارج

İşe dönmeyeceğime eminim. Oraya asla geri dönmeyeceğim.
انا متأكد أنني لن أعود للعمل لن أعود إلى هناك أبداً

Havaya sokmaya çalışma. Oraya dönmeyeceğim.
لاتتعبي حالكِ بالكلام التشجيعي لن أعود إلى هناك

Oraya dönmeyeceğim. Ne şimdi, ne de sonra.
ـ لن أعود إلى ذلك المكان، لا الآن ولا بعد

Empire'a dönmüyorum.
أنا لن أعود إلى الإمبراطوريّة

Baba, sabah olana dek Agrabah'a dönmeyeceğim.
أبي، لن أعود إلى "أجراباه" حتى الصباح.

Oraya geri dönmüyorum. Hemen gitmek istiyorum! Hemen.
لن أعود إلى هناك أريد الخروج الآن

Sana o hediyeyi getirmeden Kralın Şehri'ne dönmeyeceğim.
"لن أعود إلى "كينغز لاندينغ حتى أحضر لك هذه الهدية

Yarınki görüşmemden sonra otele dönmeyeceğimi söyledi.
أخبرني أنّي لن أعود إلى الفندق بعد الغد.

Geri dönmeyi düşünmüyorum.
أنا لن أعود إلى هناك.