"لن اترك" - Translation from Arabic to Turkish

• bırakamam
• izin vermeyeceğim
• izin veremem
• bırakmayacağım
• terk etmeyeceğim
• asla ayrılmayacağım

Hiçbir şart altında gemimi ya da adamlarımı düşmanın ellerine bırakamam.
تحت أيّ ظرف ... لن اترك قاربي أو طاقمي إلى العدوّ

Küçük şehir insanı gibi olacağım ama karanlık bir yolda bir kadını bir başına bırakamam ta ki güvende olduğundan emin olana dek.
ممكن ان تكون بلدة صغيرة بالنسبة لي ولكن انا لن اترك فتاة في طريق مظلم بحالها حتى اتاكد بانها تم الاهتمام بها

Ve bu yüzden mahkûm edilmeyecek, Kyle. Bunun olmasına izin vermeyeceğim.
"وهو لن يدان لهذا يا " كايل لن اترك هذا يحدث

Kızımın Delhi gibi büyük bir şehirde oynamasına izin veremem.
ابدا. لن اترك ابنتى تلعب فى مدينة كبيرة مثل ديلهى

Filoyu savunmasız bırakmayacağım ve hep beraber gitmek çok riskli olur.
.. لن اترك الأسطول بدون دفاع ومن المجازفة جداً مٌحاولة أخذنا كلنا

Onlarla olan tek bağlantımı terk etmeyeceğim.
لن اترك المكان الوحيد الذي يربطني بهم

Bu odadan asla ayrılmayacağım.
انا لن اترك هذة الحجرة.

Kimseyi bu evde yalnız bırakamam.
أنا لن اترك أي أحد وحده فى هذا المنزل

Montana'yı asla bırakamam kardeşim.
أوه، أنا لن اترك مونتانا ابدا، يا اخى.

Adamımı orada öylece bırakamam. Yardım edin!
لن اترك قائدي يستلقي هناك هكذا

Sahip olduğum tek ailemi bırakamam.
أنا لن اترك عائلتي الوحيدة ما تبقي لي.

Çünkü bu şeyin onu benden çalmasına izin vermeyeceğim.
لأننى لن اترك هذا الشيء يقيد حياتى

Çünkü ne olursa olsun, bu ay gibi gitmene izin vermeyeceğim.
و مهما يحدث , انا لن اترك قمري ابداً

Asla bunu kabullenemeyeceğim, fakat bunun bende bir saplantı olmasına da izin veremem.
انا لم استطع ان اتخطى ذلك ولكنى لن اترك نفسى تحركنى الوساوس

Alex hislerimi tam olarak öğrenmeden Dean'in evlenme teklif etmesine izin veremem. - İşte bu.
حسنا , لن اترك دين يطلب منها الزواج حتى تعلم شعوري من ناحيتها

Bahşiş bırakmayacağım, çünkü bu tesisi... tamamen kapatabilirim.
...لن اترك اكراميه، وأنا استطيع أستطيع أن اغلق المكان بأكمله

Kurtarma ekibini bekleyeceğiz. Komutanım, babamı yalnız bırakmayacağım!
سوف ننتظر فريق الانقاذ - سيدى لن اترك والدى بمفرده-

Halkımı ölüme terk etmeyeceğim.
لن اترك شعبي لان يموت

* terk etmeyeceğim seni *
آ¶ انا لن اترك ابداً آ¶

Yanından asla ayrılmayacağım, tamam mı?
لن اترك جانبك، حسناً؟