"لن ادعك" - Translation from Arabic to Turkish

    • izin vermeyeceğim
        
    • izin veremem
        
    • izin vermem
        
    • müsaade edemem
        
    • izin vermiyorum
        
    Sonunda bir kız buldum ve onu benden almana izin vermeyeceğim. Open Subtitles انا اخيراً حصلت على فتاة و لن ادعك تأخذها بعيداً عني
    - Hayır. Bu konuyu konuşana kadar arabadan inmene izin vermeyeceğim. Open Subtitles كلا, لن ادعك تخرجين من هذه السيارة حتى نتكلم بشأن هذا
    Senin veya lanet olası İnsanlık Bakanlığının birşeylerin üzerini kapamasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن ادعك انت أو ذاك السافل من وزارة الموارد البشرية تخبئون الحقائق
    Dinle Jack, Gainesville'de yaptığın şey burada çıkmazsa, gitmene izin veremem. Open Subtitles جاك ، ان تقرير ذهابك الى جينسيلف غير موجودة لن ادعك تخرج من هنا
    Cletus, eğer yakanda bir daha domuz ruju bulursam domuz ahırında yatmana bir daha da izin vermem artık. Open Subtitles كلايتوس ، ان وجدت احمر شفاة لخنزير على ياقتك مر أخرى لن ادعك تنام في زريبتهم
    Beni "Ya ben, ya o" diyen kadınlara dönüştürmene izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن ادعك تحولني الى تلك المرأة التي ستقول اختارني بدلاً عنها
    Sonunda bir kız buldum ve onu benden almana izin vermeyeceğim. Vov, Vov. Bak, uzatmayalım. Open Subtitles انا اخيراً حصلت على فتاة و لن ادعك تأخذها بعيداً عني انتظر ..
    Hilda, dairemi seks yuvasına çevirmene izin vermeyeceğim! Open Subtitles هيلدا.. لن ادعك تحولين شقتي الى وكر دعارة
    Kitabı benden alıp saklamana bir kez daha izin vermeyeceğim. Open Subtitles انا لن ادعك تأخذ الكتاب وتخفيه منى مره اخرى
    Onu, her zaman yaptığın gibi bu saçmalıklara dahil etmene izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن ادعك تحشرها من خلال عرض السيرك التافه الذي دائما انت تقوم به القيام بعرض لكل شيئ حولك
    Bir daha askeri işlere bulaşmana izin vermeyeceğim bunu biliyorsun. Open Subtitles لن ادعك تعود جندى مرة اخرى.تعرف هذا اليس كذلك
    O yüzden potansiyelini harcamana izin vermeyeceğim. Open Subtitles لذا لن ادعك تضيع الفرصة وتعيش حياتك دون استخدام قدراتك
    Hayatımı gasbetmene izin vermeyeceğim. Dinle Jason, zamanım kalmıyor ama mesajını açık ve net olarak aldım. Open Subtitles لن ادعك تسرق حياتي. اسمع, جايسون, لقد انتهى وقتي,
    Hafta sonunu mahvetmene izin vermeyeceğim şey olduğun için. Open Subtitles انا لن ادعك تفسد عطلة نهاية الاسبوع هذه لإنك ..
    Şirketi üç kuruşa satmana izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن ادعك تبيع شركتك من اجل سنتات لكل دولار
    Benim işlediğim bir suçtan dolayı senin kodese girmene izin vermeyeceğim. Open Subtitles انا لن ادعك تذهب للسجن لجريمة انا ارتكبتها
    Çocuklardan uzaklaşmana izin vermeyeceğim! Open Subtitles انا لن ادعك تذهب بعيدا عن الاولاد فريتز هابر
    Dinle Jack, Gainesville'de yaptığın şey burada çıkmazsa, gitmene izin veremem. Open Subtitles جاك ، ان تقرير ذهابك الى جينسيلف غير موجودة لن ادعك تخرج من هنا
    Üniversiteye çok az kaldı ve son senemi mahvetmene izin veremem. Open Subtitles الكليه قريبه , وانا لن ادعك تفسد سنة التخرج
    Ben yaparım. Mahvedeceksin. - Yalnız gitmene izin vermem. Open Subtitles انا سأفعل ذلك،انت ستربك لنا الموضوع لن ادعك تذهب لوحدك
    - Hadi ama, lütfen. - Buna müsaade edemem. Open Subtitles لن ادعك تقومين بهدا
    Hayır, konuşmana izin vermiyorum. Aklından çıkart. Open Subtitles لا, لن ادعك تتحدث أزِح الأمر من عقلك فحسب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more