| Tabii ki. En iyi iki arkadaşımla yemek fırsatını asla kaçırmam. | Open Subtitles | بالطبع ، لن افوت العشاء مع أفضل أصدقائي |
| Evet, asla kaçırmam. | Open Subtitles | اجل لن افوت ذلك |
| Bunu asla kaçırmam. | Open Subtitles | انا لن افوت هذا |
| Ayrıca Chuck Bass'i kutlama fırsatını da kaçıramazdım. | Open Subtitles | وانتي تعلمي انا لن افوت فرصة للاحتفال بتشاك باس |
| Ben Fawn Moscato'yum ve fotoğraf fırsatını kaçırmayacağım! | Open Subtitles | انا فاون موسكاتو وانا لن افوت فرصة تصوير |
| Yeni menü, çekici bir şef. Hayatta kaçırmazdım. | Open Subtitles | قائمة جديدة , طاهية مثيرة لن افوت هذا |
| Ayrıca Kessman Müzesi'ne gitme şansını asla kaçırmam. | Open Subtitles | بالإضافة لن افوت فرصة (الدخول لمتحف (كيسمان |
| Tamam, devam edelim. Simon'ın hazinesinin içinde ne olduğunu kaçıramazdım. | Open Subtitles | أنا لن افوت عملية الكشف عن الكزن الدفين ل (سايمون) |
| Oh, bunu hiçbir şey için kaçıramazdım! | Open Subtitles | - انا لن افوت شيء مثل هذا. |
| Bir daha hiçbir uçağı kaçırmayacağım. | Open Subtitles | لن افوت اي طائرة اخرى |
| Hayatta kaçırmazdım. - Durumlar nasıl? | Open Subtitles | هل تمزح معي لن افوت هذا |