| Oradaki televizyonda tekrar tekrar oynayan çizgi filmleri asla unutmayacağım. | TED | لن انسى ابدا, كان التلفاز يعرض حلقات لا نهاية لها من افلام الكرتون |
| Olayın olduğu geceyi asla unutmayacağım. Rahatsızlığımı size söylemekten çekinmiyorum. | Open Subtitles | انا لن انسى هذه الليلة, ويهمنى ان اخبرك اننى كنت حزينا جدا |
| Bu Noel'i asla unutmayacağım. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | سوف لن انسى هذا العيد ابداً شكرا لكم,شكرا لكم جميعا,شكرا |
| Çağlayandan indiğimiz zamanki halini hiç unutmayacağım... | Open Subtitles | لن انسى ابدا كيف بدوت حين سقطت من الشلال. |
| Benim için bir çok riske girdin. Bunu unutmayacağım. | Open Subtitles | لقد اخذت الكثير من الفرص من اجلى انا لن انسى هذا |
| Ve kalabalık çıldırdı! Ve Gordon'ın şey derken ki surat ifadesini hiç unutmam. | Open Subtitles | والجمهور جن جنونه وانا لن انسى النظره على وجه جوردن , عندما قال |
| Kendimi Dr. Addison Montgomery olarak tanıttığım o ilk anı unutamıyorum. | Open Subtitles | لن انسى ابدا المرةالأولى التي قدمت فيها نفسي بأسم الدكتوره اديسون مونتغمري |
| Bana öğrettiğin dersleri hiç unutmadım. | Open Subtitles | انا لن انسى ابدا الدرس الذي علمتني اياه |
| Biliyorum onun bifteklerinden bir daha yiyemeyeceğimi ama tadlarının nasıl olduğunu asla unutmayacağım. | Open Subtitles | على الرغم من أنني أعرف انني لن اتذوق شرائح اللحم التي يطهوها بعد الآن لن انسى ابداً مذاقها |
| "...en zor günlerimde yanımda olan, asla unutmayacağım dostuma." | Open Subtitles | رفيقى الذى كان معى خلال المواقف الصعبه,لن انسى ابدا |
| Yapay renkleri kullanmanın tehlikelerini anlattığı anı asla unutmayacağım. | Open Subtitles | انا لن انسى الوقت الذي علمني فيه أخطار إستعمال إف، دي وسي الألوان الإصطناعية |
| Gözlerimin içine bakıp bana cevabını verdiği günü asla unutmayacağım. | Open Subtitles | لن انسى ابداً اليوم عندما نظرت مباشرة الى عيني وقالت... |
| Benim öte güzel karıcığım, ...bu bir daha asla unutmayacağım bir şey. | Open Subtitles | زوجتي صاحبة الجمال الخارق انني لن انسى ابدا مرة اخرى |
| Babamı asla unutmayacağım, bana hiç sormadan beni garip bir gezegene nasıl getirdiğini ve şimdi de uyum sağlamayı nasıl reddettiğini. | Open Subtitles | لن انسى والدي ابداً، كيف انه احضرني الى كوكب غريب من غير حتى ان يسألني، و بعدها كيف رفض التأقلم |
| Helena'nın gösterdiği şeyleri asla unutmayacağım. | Open Subtitles | انا لن انسى الاشياء التي ارتني اياها هلينا |
| Beni nasıl teselli ettiğini hiç unutmayacağım. | Open Subtitles | انا لن انسى كلمات المواساة التي قالتها لي |
| Seni ilkkez gördüğüm o ilk anı hiç unutmayacağım. | Open Subtitles | لن انسى المرة الأولى التى رأيتكِ فيها... |
| O günü hiç unutmayacağım. | Open Subtitles | . انا لن انسى ذلك اليوم أبداً |
| Hayatımı kurtardın, Jenny. Bunu unutmayacağım. | Open Subtitles | لقد انقذتي حياتي جيني انا لن انسى هذا |
| Hayatımızı kurtardın, Bunu unutmayacağım. | Open Subtitles | لقد انقذت حياتنا ، وانا لن انسى ذلك |
| Bir keresinde hiç unutmam onun hizmetinde çalışan bir adam vardı ve sabahın 7'sinde dükkânıma geldi ve "Vance, Dr. Reich bir komünist." dedi. | Open Subtitles | ومرة ما ,لن انسى ذلك كان هناك رجل يعمل معه وفي الساعة 7: 00 في الصباح كان يسير بجانب مخزني. |
| Bize üniversite giriş sınavında aldığı puanı söylediği o brançı unutamıyorum. | Open Subtitles | لن انسى ذلك الغداء حينما اخبرنا عن درجة امتحانة في اختبار التقييم المدرسي للقبول |
| 20 yıl önceki o sabahı hiç unutmadım. | Open Subtitles | لن انسى ذلك الصباح قبل 20 عاما |