"لن تبقي" - Translation from Arabic to Turkish

• kalmayacaksın
• kalmayacak
• kadar kalabilirsem
• kalmazsın
• kalmıyorsun

Eminim öyledir, ve bu demekki sen hiçbir zaman yalnız kalmayacaksın.
متأكد أنهم سيفعلون, و هذا يعني أنك لن تبقي لوحدك أبدا.

Madem gece kalmayacaksın, odaya çıksak iyi olur.
حسنا,اذا لن تبقي الليلة فالافضل ان نحصل على الطابق العلوي 231 00: 17: 10,294

O halde burada fazla uzun kalmayacaksın. Bu küçük kulübede.
فإذن لن تبقي هنا لفترة أطول في هذا البيت الدافئ الصغير

Geriye kalmayacak. Hiç geriye kalmaz.
لكنك لن تبقي منه شيئاً لم تبق أي شئ

Liman dışında o kadar kalabilirsem Sharillo'ya süreceğim, Edmon'u görüp paraları yükleyeceğim... ve tam paydos saatinde gemiye döneceğim.
ولكنها لن تبقي لطوال الوقت ... لذا ، سأذهب الي (شيليلو)ِ ... (لأري (إيفن

Çalışma kampında çok kalmazsın.
لن تبقي طويلاً في معسكر الأعتقال

Bu gece burada kalmıyorsun bakışı.
النظرة التي تعني بأنك لن تبقي هنا الليلة

Bu ezikle kalmayacaksın, değil mi?
أنت لن تبقي مع ذلك الفاشل حقاً, أليس كذلك؟

Sen kalmayacaksın.
حسنا انتي لن تبقي هنا

- Tamam! Asla burada kalmayacaksın, değil mi?
لن تبقي أبداً، أليس كذلك ؟

- Aslında arabada kalmayacaksın değil mi? - Ne sanıyordun ki?
-أنتِ لن تبقي بالسيارة ، أليس كذلك ؟

Sanırım bizimle kalmayacaksın.
-نعم . أفترض أنّكِ لن تبقي معنا.

Ölü kalmayacaksın.
حسنا، لن تبقي ميتة

Sonsuza dek burada kalmayacaksın ya.
لن تبقي هنا للأبد

Burada uzun süre kalmayacak mısın?
هل قلت أنك لن تبقي هنا مدة طويلة؟

Benimle kalmayacak mısın yani?
هل تقولين أنكِ لن تبقي معي؟

- Bir şeyler içmeye kalmayacak mısın?
لن تبقي للشراب ؟

Liman dışında o kadar kalabilirsem Sharillo'ya süreceğim, Edwin'i görüp paraları yükleyeceğim ve tam paydos saatinde gemiye döneceğim.
ولكنها لن تبقي لطوال الوقت لذا، سأذهبالي(شيليلو)ِ... (لأري( إيفن...

Uzun süre işsiz kalmazsın çünkü elinden geleni ardına koymayan birisin.
لن تبقي طويلا بلا عمل لإنكِ مؤهلة حقا

Hayır, kalmıyorsun! Kimse kalmıyor.
, لن تبقي, و لن يبقى احد