| Vücut fonksiyonlarım yavaşlayacak. Ama durmayacak. | Open Subtitles | وأجهزة جسمى ستبطئ حركتها ولكنها لن تتوقف |
| Anahtarı koruduğun sürece, kardeşlik asla durmayacak. | Open Subtitles | طالما أنكِ تحمين المفتاح فالأخوية لن تتوقف |
| Dikkatini versen iyi olur. Çünkü onu haklamadan durmayacak. | Open Subtitles | من الافضل لك ان تنتبه لانها لن تتوقف حتى تقضى عليه |
| Kanaması durmuyor. | Open Subtitles | لن تتوقف عن النزيف لن تتوقف عن النزيف |
| Haber avcıları benim hikayemi alana kadar durmayacaklar. | Open Subtitles | كلاب الأخبار لن تتوقف حتى يحصلون على قصتي |
| Aradığını bulana kadar durmayacaktır! | Open Subtitles | أنها لن تتوقف عن البحث حتى تجد ما ترمي إليه |
| Hiç durmayacaksın, değil mi? | Open Subtitles | أنت لن تتوقف أليس كذلك؟ |
| O asla durmaz, bizim bunu yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | سوف لن تتوقف و ذاك يعني أننا أيضاً لن نفعل |
| Kardeşlerim durmayacak. Sen onları kontrol edemezsin. | Open Subtitles | قبيلتى لن تتوقف أبداً، لن يمكنك التحكم بهم |
| Ve bundan sonra, seni alacak, bunu yapana kadar da durmayacak. | Open Subtitles | وبعد ذلك ستنال منك و لن تتوقف حتى تفعل ذلك |
| durmayacak, durmayacak. | Open Subtitles | لن تتوقف لن تتوقف, لن تتوقف, عليكِ التوقف |
| Cinayetler asla durmayacak ama bunun buluşu gerçek. | Open Subtitles | جرائم القتل لن تتوقف مطلقاً لكن هذا الاكتشاف يمتلك قيمة حقيقية محدودة |
| Dinle, o asla durmayacak çünkü sen mola diye bağırdın, stu. | Open Subtitles | اسمع هي لن تتوقف لإنك طلبت وقتاً مستقطعاً |
| Federaller birini yakalayana kadar durmayacak. | Open Subtitles | لن تتوقف الفيدراليون حتى يشنقوا أحدا على هذا |
| Hayır, biz bowling salonuna varana dek bu araba durmayacak. | Open Subtitles | لا هذه السيارة لن تتوقف الى ان نصل الى صالة البولينج |
| S.H.I.E.L.D. uzak durmuyor. Karşılık vermemiz gerek. | Open Subtitles | شيلد لن تتوقف علينا أن نعاود الهجوم |
| Jacquetta haklıydı, kaderin çarkı asla durmuyor. | Open Subtitles | كانت جاكويتا على حق عجلة (فورتشن) لن تتوقف عن الدوران |
| Olayı çözene kadar durmayacaklar. | Open Subtitles | أنها لن تتوقف حتى تصل إلى الجزء السفلي منه. |
| Beni öldürebilirsin ama insanlarım asla durmayacaklar. | Open Subtitles | بإمكانكِ تقطيعي و قتلي لكن عشيرتي لن تتوقف أبدًا |
| Sen ölünceye veya o ölene kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | لن تتوقف حتى تموتي أو تموت هى هل تفهمين؟ |
| Buna bir son vermeden durmayacaktır. | Open Subtitles | انها لن تتوقف حتى تحصل على خاتمتها |
| Hiç durmayacaksın, değil mi? | Open Subtitles | لن تتوقف , أليس كذلك؟ |
| Hiç durmayacaksın sandım. | Open Subtitles | اعتقدت أنك لن تتوقف أبداً. |
| Siz zaten savunmasızsınız. Ateş Ulusu, Ba Sing Se'yi ele geçirmeden asla durmaz. | Open Subtitles | أنتم ضعيفون أصلاً أمة النار لن تتوقف إلا بسقوط مدينتكم |