"لن تستسلم" - Translation from Arabic to Turkish

    • Vazgeçmeyeceksin
        
    • Pes etmeyeceksin
        
    • Pes etmeyeceğini
        
    • pes etmez
        
    • vazgeçmeyecek
        
    • pes etmiyorsun
        
    • vazgeçmeyeceğine
        
    • pes etmeyeceğine
        
    • teslim olmayacağını
        
    • teslim olmayacaksın
        
    Hiç Vazgeçmeyeceksin, değil mi? Open Subtitles لن تستسلم ، أليس كذلك؟
    Vazgeçmeyeceksin, değil mi? Open Subtitles انت لن تستسلم , اليس كذلك ؟
    Hayır, bu katil kazanmayacak ve sen de Pes etmeyeceksin. Open Subtitles لا، هذا القاتل لن يفوز وأنت لن تستسلم
    - Ama seni tanıyorum ve bulana kadar asla Pes etmeyeceğini biliyorum. Open Subtitles لكنّي أعرفك، و أعرف أنّك لن تستسلم أبداً حتّى تجدها
    O asla senin gibi pes etmez! Open Subtitles سوف لن تستسلم بهذه السهولة ليس مثلك
    Oğlu tahta oturana dek vazgeçmeyecek! Open Subtitles لن تستسلم حتى يعتلي إبنها العرش.
    Ve sen de pes etmiyorsun. Open Subtitles وسواء كنت شاذاً ام لا انت لن تستسلم ايضاً
    Tabutundaki son çiviye kadar vazgeçmeyeceğine, bahse girerim. Open Subtitles راهنت بأنّك لن تستسلم حتى المسمار الأخير في التابوت؟
    Tüm bunlar bittiğinde, beni bulacağına, beni unutmayacağına ve kollarına dönene dek pes etmeyeceğine söz ver. Open Subtitles عندما ينتهى كل ذلك ، عدنى إنك ستجدنى إنك لن تنسانى أبدا إنك لن تستسلم حتى أعود بين ذراعيك
    Başkan teslim olmayacağını söylüyor. Open Subtitles الرئيسة قالت انها لن تستسلم
    Kes şunu, tamam mı? Ölüme teslim olmayacaksın, öyle değil mi? Open Subtitles كف عن ذلك لن تستسلم للموت , أليس كذلك
    Vazgeçmeyeceksin, öyle değil mi? Open Subtitles لن تستسلم ، أليس كذلك ؟
    Bana söz ver. Vazgeçmeyeceksin. Open Subtitles إوعدنى , أنك لن تستسلم
    Pes etmeyeceksin ama o da seni öldürecek. Open Subtitles أنت لن تستسلم ، لكنه سيقتلك
    Demek Pes etmeyeceksin. Open Subtitles اذن لن تستسلم
    Ama sadece senin Pes etmeyeceğini bildiğim için. Open Subtitles لكن هذا فقط لإننى أعلم جيداً أنك لن تستسلم أبداً
    Seni öldürmek isteseydim, bu intihar misyonunu yalnız sürdürmene izin verirdim çünkü içimden bir ses Pes etmeyeceğini söylüyor. Open Subtitles ‫لو أردت قتلك، لتركتك وحدك في رحلتك الانتحارية ‫لأنه تبين لي أنك لن تستسلم
    Bu şeyler durmaz, pes etmez. Open Subtitles إسمعِ، تلك الأشياء لن تتوقف و لن تستسلم
    -Isabelle mücadele etmeden vazgeçmeyecek. Open Subtitles بأن " ايزابيل " لن تستسلم من غير قتال
    Ve sen de pes etmiyorsun. Open Subtitles وسواء كنت شاذاً ام لا انت لن تستسلم ايضاً
    Hiç vazgeçmeyeceğine söz ver. Open Subtitles عدني بأنك لن تستسلم أبداً
    Tüm bunlar bittiğinde, beni bulacağına, beni unutmayacağına ve kollarına dönene dek pes etmeyeceğine söz ver. Open Subtitles عندما ينتهي كل ذلك، عدني إنك ستجدني إنك لن تنساني أبدا إنك لن تستسلم حتى أعود بين ذراعيك
    Başkan teslim olmayacağını söylüyor. Open Subtitles الرئيسة قالت انها لن تستسلم
    Ne anlamı var, hiçbir şekilde teslim olmayacaksın ki! Open Subtitles لا فائدة من ذلك لأنّكَ لن تستسلم أبداً!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more