| Ayrıca eğer burada zaman kaybedersek, ... Sasuke'ye de asla yetişemeyecektik.. | Open Subtitles | والأكثر من ذلك, إذا توقفنا هنا, لن نتمكن من اللحاق بساسكي |
| Belki onlar haklıdır. Belki de kim olduğumuzu asla değiştiremeyiz. | Open Subtitles | ربما هم محقـّون ربما لن نتمكن أبدًا من تغيّر هويتنا |
| Eğer verilerin yarısını ortadan kaldırırsak, bir ilacın gerçek etkinliğini asla bilemeyiz. | TED | فإذا حذفنا نصف المعلومات، فإننا لن نتمكن أبداً من أن نعرف مقدار الأعراض الجانبية الفعلية لهذه الأدوية. |
| Söyledim ya, onu asla bulamazdık. | Open Subtitles | ها قد عدنا ثانيةً ، أخبرتك أننا لن نتمكن مطلقاً من العثور عليها |
| Aynı zamanlamayı yakalayamadığımız sürece asla üçlüyü yapamayız. Hadi, bir daha deniyoruz. | Open Subtitles | لن نتمكن من أداء الثلاثية مطلقاً ما لم نتلاقى في نفس التوقيت ، فلنحاول ثانية |
| Ama düşman arkamızdan geliyorsa, ve aşağıda bizi bekliyorlarsa, oradan asla sağ çıkamayız. | Open Subtitles | ولكن الماعدين سيأتون من خلفنا لو أنتظرونا بالأسفل لن نتمكن من الخروج |
| asla vaktinde yetişemeyeceğiz. Bombayı kapatmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لن نتمكن من الهرب فى الوقت المناسب علينا تعطيل القنبلة |
| Yeni Dünya'daki ateşli kızlarla asla tanıştırılamayacağız. | Open Subtitles | لن نتمكن من تعربف الراقصات المذهلات على العالم الجديد |
| Saat 03:00 oldu. asla duvardan geçip kasayı açamayız. | Open Subtitles | إنها الـ3 صباحا, لن نتمكن من إختراق الجدار و كسر الخزنة |
| Allahım, asla zamanında bulamayacağız. | Open Subtitles | يا إلهي، لن نتمكن من العثور عليه في الوقت المناسب |
| - Onlar olmadan Deliler Kogusunun altindaki borularda yönümüzü asla bulamayiz. | Open Subtitles | دونها لن نتمكن أبداً من التجول في مواسير عنبر المجانين |
| Halen görevde olan bir Başkan'ı asla mahkemeye çıkaramayız. | Open Subtitles | لن نتمكن أبدا من إقناع القضاء بإدانة رئيس لازال يشغل منصبه |
| Bir at olmadan asla eve dönemeyiz. | Open Subtitles | نحن لن نتمكن أبداً من العودة للمنزل بدون حصان |
| Parasiz pulsuz sirket'ten asla kacamayiz. | Open Subtitles | ولكننا لن نتمكن من الاختباء من الكومباني بالقليل من المال في حوزتنا |
| Bunu onlara verirsek, bir daha asla geri alamayız. Bu şeyin ne kadar güçlü olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | لو اخذوا ذلك لن نتمكن من اعادته انا اكره السلطات اكثر من اي شخص |
| Bu miktarda parayı asla toparlayamayız. | Open Subtitles | لن نتمكن أبدا من الحصول على هذا القدر من المال |
| Yakıldığından dolayı böyle bir şeyi asla ispat edemeyiz. | Open Subtitles | لن نتمكن من رؤية دليل على ذلك أبداً بعد أن تمّ طهيه |
| O zaman, önem verdiğimiz kişileri bir daha asla göremeyiz. Hayatta olmaz. | Open Subtitles | نحن لن نتمكن من رؤية الناس الذين نحبهم بعد الآن |
| Onu içeri kilitlemişlerdi. - Eğer hemen çıkmazsak bir daha asla çıkamayacağız. | Open Subtitles | لولمنغادرالآن، لن نتمكن من الخروج أبداً. |
| Ama kalbimizde birbirimize karşı nefret olduğu sürece, o kusursuz inayete asla erişemeyiz. | Open Subtitles | لكن لن نتمكن من تحقيق السمو المطلق إن كانت بقلوبنا عداوة لبعضنا |