Bu gidişle hava kararmadan kulübeye varamayız. | Open Subtitles | بالوضع الحالي لن نصل إلى الكوخ قبل الغروب. |
Yalan söylemeye devam edersen bir yere varamayız. | Open Subtitles | لن نصل إلى أيّ مكان لو واصلت الكذب عليّ. |
Onu arayarak bir yere varamayız. | Open Subtitles | لن نصل إلى أيّ مكان بالبحث عنه. |
Güneş batmaya başlıyor. Karanlık çökmeden aracına ulaşabileceğimizi sanmıyorum. | Open Subtitles | -الشَمسُ تَغرُب، لن نصل إلى مَركبَتِك قبل حلول اللّيل |
Güneş batmaya başlıyor. Karanlık çökmeden aracına ulaşabileceğimizi sanmıyorum. | Open Subtitles | -الشَمسُ تَغرُب، لن نصل إلى مَركبَتِك قبل حلول اللّيل |
Şimdi, arabaları bulabiliriz, ama hava kararmadan uçağa varamayız. | Open Subtitles | ولكن لن نصل إلى الطائرة قبل الظلام |
Sormamız gereken sorular ve yapmamız gereken çalışma budur. Fakat biz durmaksızın, kadınların ne yaptığına odaklanır ve ilişkiler bazında düşünecek olursak, hiçbir yere varamayız. | TED | هذه هي نوع الأسئلة التي نحن بحاجة إلى طرجها ونوع العمل الذي نحن بحاجة إلى أن نفعله، ولكن إذا ركزنا إلى ما لا نهاية على ما تقوم به النساء والتفكير في العلاقات أو في أي مكان آخر، نحن لن نصل إلى تلك القطعة. |
Bu şekilde hiçbir yere varamayız. | Open Subtitles | نحن لن نصل إلى حل. |
Oraya daha çabuk varamayız. | Open Subtitles | . لن نصل إلى هناك بسرعة |
O şekilde bir yere varamayız. | Open Subtitles | لن نصل إلى مكان بتلك الطريقة. |
- Bu şekilde bir yere varamayız. Belki Shaw'ın şansı yâver gidiyordur. | Open Subtitles | لن نصل إلى أيّ نتيجة هنا، لعلّ الحظ قد حالف (شو) |
Mümkünü yok Polos Verdes'e vaktinde varamayız. | Open Subtitles | لن نصل إلى (بالوس فيرديس) في الوقت أبدا |